İrade Terbiyesi
KİTAP TAVSİYESİ: ( İNCELEME )
Erdemli Ve İlkeli Bir İnsan Olmak İçin Okumaya, Araştırmaya Ve Sorgulamaya Devam Edelim.
Düşünenlerle Düşünüyorum
Yazar: Jules PAYOT
Kitap: İrade Terbiyesi
Tür: :Psikoloji, Kişisel Gelişim, İnsan ve Toplum
Kıymetli Dostlar Jules Payot’un“İrade Terbiyesi” kitabı, iradeyi güçlendirme ve kişisel gelişim konularına ilgi duyan okuyucular için gerçekten de ilham verici bir kaynak ve başucu olabilir. Kitap, iradenin önemini vurgulayarak, bireylerin hayatta başarılı olmaları için kendi iradelerini nasıl kullanabileceklerini gösterir.
( Elimde yetki olsaydı bu kitabı Lise ve
Üniversite de ders kitabı diye okuturdum. )
Yazar öncelikle Mücadeleyi gerekli irade düşmanları hakkında bilgi verdikten sonra bize dış kaynaklarımız ile iç kaynaklarımızı tanıtıyor ve en sonda ihtiyaç duyulan irade psikolojisi hakkında bilgi vererek nasıl güçlü kılacağımızı anlatıyor.
Bugün yaşadığımız dijital çağda insanların çoğu tüketim çılgınlığına odaklıyken irade terbiyesinin hayati bir önem taşıdığını
söylersek yanlış olmaz. Hepimizin genelde yaptığı her şeyde bir bahane bulabileceğimizi, isteksizlikle desteklediğimiz bahanelerimizin daha güçlü hale geldiğini ifade ediyor.
Kitap bize irademizi zorlayan unsurları
açıklıyor, bunlarla nasıl baş edileceğine dair çözüm önerileri sunuyor ve son olarak güçlü bir irade için yapılması gerekenlerden bahsediyor.
Yazar irade terbiyesinin önemini vurgulayarak, insanların başarıya ulaşmaları ve kendilerini geliştirmeleri için iradelerini etkili bir şekilde
kullanmaları gerektiğini ifade ederken aynı zamanda iradenin gücünü ve disiplinli bir şekilde kullanmanın bireyleri nasıl daha güçlü ve motive edilmiş kılacağını açıklıyor.
Bir insanın zihinsel direncin nasıl geliştirileceğini ve olumsuz düşüncelerle nasıl başa çıkılacağını da ele almaktadır. İrade terbiyesinde mücadele edilmesi gereken ilk düşmanın isteksizlik olduğunu dile getirir yazar. İnsanların yapacakları her şeye bir
bahane uydurabileceğini ve böylece isteksizlikle desteklenen bahanelerin
daha da güçlü hale gelmesini sağlayabildikleri görülür.
Mücadele Edilmesi Gereken Temel Sorunlar:
1- İsteksizlik❗
Herhangi bir işe başlarken tembellik gösteririz. Mesela bir kitap okumaya başladığımızda çabuk sıkılır kenarı atarız. Daha Güne yeni
başlamışken canım istemiyor gibi bir şekilde uyuşuk bir vaziyette yataktan çıkarız. Sürekli olumsuz düşünme hissi vs. Tüm günü sosyal
medyada boş boş gezip lüzumsuz sohbetlerle, oyunlarla zamanımızı zayiettikten sonra gece yatağımıza girdiğimizde yine mutlu olamayız ve bir huzursuzluk hali içimizi adeta kemirir. Bir işi yapmaya yeltenildiğinde isteksizliğin pençesine düşmemek, sıcağı sıcağına işi yapmak da bir çözümdür.
Kişi yapacağı işi ertelediğinde iş gözünde büyüyecek, isteksizlik artacak ve tembellik baş gösterecektir. İrade terbiyesi de bu noktada
ortaya çıkar. Eğer siz iradenizi terbiye edip nefsinize hâkim olur ve sorumluluklarınızı bilirseniz atacağınız her adım sağlam olacaktır.
Çalışmanın verdiği mutluluğa erişebilen kişi ondan sonrasında bir daha tembellik etmek istemeyecektir. İrade terbiyesinde en büyük görev sebattır. Sabrı bilen, sabrını güçlü kılabilen birey başarılı olma yolunda çok büyük adımlar atmış olur. Bir işin bitişini sebatla beklemek yapılacak işin çok değerli olmasını sağlar.
2- Amaçsızlık❗
İrademizi elde etmek için kendimize bir amaç belirlemek ve bu amaca ulaşmak için de Kulluğumuzu layıkıyla yapmak gerekir. Kişi çaba göstermek yerine emek harcamadan bir yere ulaşmayı hedefler ancak çaba göstermeden ulaşılabilecek hiçbir nokta yoktur. Kişi bir yolda amacını unuttuğu noktada kaybolur.
Tembelliğin ve isteksizliğin pençesine düşer. Böylece hiçbir iş başaramayan bir kişiye dönüşür.
Yazar bize şu öğüdü veriyor:
🖋️Bir fikrin veya duygunun içimizde canlanması ve yerleşmesi için samimi olması, sürekli olması ve tekrar etmesi gerekir. Bir fikir veya duygu yavaş yavaş ama sebatkâr bir şekilde yönlendirir, adeta çevresini alarak kaynakları oluşturur, kendini empoze eder ve bir değer yargısı hakim olur.
Tembellik doğamız gereği bize hep engel olmak isteyecek ama somut bir amacımız ve buna yönelik planlarımız olursa tembelliğin
bize engel olması en az seviyeye inecektir.
3- Düzensiz Uyku Ve Tembellik❗
Uyku saatlerinin tembellik üzerinde etkisi inkâr edilemez bir gerçek. Kaç saat uyumamız gerektiği hakkında birçok fikir vardır ancak
benim şahsi fikrim gece 23:00 ( En geç 00:00 ) ile 05:00 arası çünkü bu saatlerde ki uyku beynimiz için en mükemmel saat diyebilirim. Epifiz bezinin daha iyi çalışması için bu saatler bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda.
Asıl önemli olan sabah erken uyanabilmek ve gece 12 olmadan uyumaktır.Erken uyanan birey günün ne kadar uzun olduğunu keşfedecek ve bunun tadını bir kez aldığında bir daha tembellik yapmayacaktır. Çevremde öyle insanlar var ki gündüz 14.00’e kadar
uyuyor. Hayretler içerisindeyim. Bir gece ayrı uyuyup gündüz ayrı uyuyan tipler de var. Onlar da azımsanmayacak çoklukta… ☺️
4- Eğitim Sistemi❗
Eğitim sistemi de kişilerin iradesinde büyük etkiye sahiptir. İradesiz, robot gibi yaşayan insanlar yaratmaya yönelik verilen eğitimler
bireylerin zayıf iradeli olmasına sebep olur. Sürekli eğitim sisteminin değişmesi bunun en bariz örneklerindendir. Bununla beraber Kişinin gelişiminde çevrenin etkisi de yadsınamayacak kadar büyüktür.
Çevresinde yanlış yönlendirmeler oldukça kişi kendini tembelliğe sevk etmeye mahkûmdur. Ders çalışmak yerine gezip tozmaya eğlenmeye ya da kadınlarla takılmaya başlamasının sebebi çoğunlukla sosyal çevredir.
5- Karakterin Değişmeyeceğini Düşünmek❗
Yazara göre insanın içinde idealist duygular ve asil ruh izini bırakıp oradan ayrılmalarıyla hareket etmeye devam ederse yüz yüze
kalmaz. Kendine hâkim kurallarına ne kadar önemli bir değer olduğunu ve gerçek özgürlüğün iradesine hâkim olduğunu anladığı zaman ise çok mutlu olur. Bu ise ancak sabrederek ve ilerleyerek bir iştir.
6- Cinsel Dürtüler ve Şehvet❗
Kendini kontrol edebilmek, cinselliğin pençesine düşmemek de bireyi başarıya ulaştıracaktır. Kişi cinselliğin keşfi, arkadaş ortamında bu yola teşvik edilmenin etkisiyle kolaylıkla yoldan çıkabilir. Özellikle de sosyal medyada geçirilen zaman bunun en büyük etkisidir diye düşünüyorum.
Nefsine hâkim olmayı öğrenmesi ise onu ileriki hayatında yorulmamış ve mutlu bir hayata sahip olmasını sağlayacaktır.Gençlerde hatta olgun ve bilhassa evli olanlarda gözlemlediğim kadarıyla şehvetli hayaller kurmalardır ki bu onlarda ciddi bir şekilde yalnızlığa da sebep oluyor.
7- Nefis Terbiyesi❗
Nefis sürekli insanı kötülüklere yöneltir. Nefsini terbiye edemeyeni nefis terbiye edecektir. Nefis güçlense, fırsat bulsa hemen Firavunluğa başlar.
8- Zaman İsrafı❗
Zaman insanın sahip olduğu en değerli sermayedir. Bu sermayeyi kaybetmek de onu dolu dolu yaşayıp kıymetini artırmak da bizim
elimizdedir. Bize düşen görev içinde bulunduğumuz anı en güzel ve yararlı bir şekilde değerlendirmektir.İnsanoğlunun gaflet ve nisyânı sebebiyle en çok içine düştüğü
hatalardan biri de zaman isrâfıdır.
Son derece kıymetli bir sermâye olan zamanı, boş ve abes şeylerle isrâf etmek, âhiret hayâtını tehlikeye atmaktır. Bu yüzden, gaflet perdelerini aralayabilenler için zaman, hiçbir şeyle kıyaslanamayacak derecede kıymetli bir nîmettir.Günümüzde de bir kısım insanlar îmansızlık ve ahlâksızlık erozyonunda kaybolup giderken, onlara tatlı bir lisan ile yaklaşarak
İslâm’ın güzelliklerini, zarâfet ve nezâketini aksettirmek, her mü’min için büyük bir îman ve vicdan borcudur.
İnsanoğlu, sâhip olduğu nîmetlerin, aslında sırf Allâh’ın bir lutfu olduğunu hatırından çıkarmamalıdır. Bunların, günün birinde hesâbı verilecek emânetler hükmünde olduğunun idrâki içinde yaşamalıdır.
Bu anlamda kitabı okurken aşağıda vereceğim ayetler ışığında okunursa daha harika olur.
Konuyla İlgili Ayetler:
Bismillahirrahmanirrahim
🌹Ve gerçek şu ki, insan için çalışmasından başka bir şey yoktur.
Necm Suresi 39. Ayet
‘🌹’………….Allah aklını kullanmayanları pisliğe mahkûm eder!’’
Yûnus Suresi 100. Ayet
🌹Kendi ayağına prangalar takma! İnsanların dediklerine bakarak işini zorlaştırma! Önündeki işleri sıraya koy. Kendini programla Programsız iş yapma! Neler yapacağını kararlaştır. Yapacaklarını sıraya sok. İşlerini
sırayla yap. Sakın biri bitmeden diğerine başlama! O zaman her şeyi birbirine karıştırırsın. İşleri hemen yapacağım diye acele edersen, biri bitmeden diğer işlere başlarsan, her şeyi birbirine karışır. O zaman zorluklardan zorluklara girersin. Merdivenleri görmüyor musun? Basamaklarla yukarıya çıkıyorlar. Sana verdiğimiz görevler de öyledir. Adım adım yürüyeceksin! Görevleri sıraya koyacaksın. Birini bitirip diğerine devam edeceksin. Günlük bir programın olsun! Rastgele iş yapma! Bilerek bilinçli iş yap.
İnşirâh Suresi 7. Ayet
🌹“…İsrâf etmeyin; çünkü Allâh isrâf edenleri sevmez.”
En’âm Süresi: 141. Ayet
🌹Faydasız işlerden, boş sözlerden yüz çevirirler.
Mü’minûn Suresi 3. Ayet
🌹İşte o gün dünyada verilen bütün nimetlerden sorulacaksınız. Akıl, muhakeme, idrak, irade, kalp, ömür, yaşam, yediğiniz, içtiğiniz şeyler, ana baba, eş, çocuklar, akrabalar, mal mülk, mevki makam, para pul,
hepsinden hesaba çekileceksiniz. O gün yeryüzünde övündüğünüz çoğunlukların hiç biri yanınızda olmayacak. Aksine; onları çeşitli
hilelerle, algı operasyonları ile ve hatta zorla peşinize takarak; haram işlettiğiniz her gün için, günah işlettiğiniz her eylem için onlar sizi
suçlayacak! Öyle ulu orta yap, et, işle, günahı varsa ben çekerim dediğiniz her sözün karşılığı cehennem olacak. İster kabul edin, ister etmeyin, ister inanın, ister inanmayın, hesap günü başınıza gelecekler bunlardır. Hayatınızın sadece yeryüzündeki yaşam olduğunu mu zannediyorsunuz? Andolsun ki size doğmadan önce de, öldükten sonra da bir hayat verilmiştir. Doğarken nasıl yalnız doğduysanız, ölürken de yalnız öleceksiniz. Yeryüzündeki yaşamın hesabını yalnız vereceksiniz. Onun için çoklukla övünmeniz boşuna!
Tekâsür Suresi 8. Ayet
🌹Ey iman edenler! Hakkında kesin bilginiz olamayan konularda, yorumlarınızla zanda bulunmaktan sakının! Unutmayın ki zannın
çoğunluğu sizi Allah’ın yolundan saptırır. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Bilin ki Allah’ın açıkladığı konularda zan olmaz. Allah’ın
bildirmediği gayp hakkında zan olmaz!Birbirinizin kusurlarını, mahremiyetlerini araştırmayın! Birbirinizin gıybetini yapmayın!
Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Kardeşinizin ölü etinden söz edince tiksindiniz değil mi? Kardeşlerinizin gıybetini yapmak kardeşinizin ölü etini yemek gibidir. Sakın biz iftira etmiyoruz gerçekleri konuşuyoruz diyerek yaptığınız gıybete bahane bulmayın! Eğer sizin konuşmalarınız kardeşinizi incitecekse; konuştuğunuz şeyler gerçek de olsa gıybettir. Kardeşlerinizle ilgili söylemeniz gereken bir şey varsa; gidin kendisine söyleyin ki, yararı olsun! Allah’ın yasalarına uyun! Allah’a karşı gelmekten sakının! Bilerek bilmeyerek yaptığınız hatalardan dolayı Allah’a tövbe edin! Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul eden, çok merhamet
edendir.
Hucurât Suresi 12. Ayet
🌹Kim de Rabbinin huzurundaki hesaptan korkar ve nefsinin kötü arzularından, şeytana uyan hevasından alıkoyarsa,Şüphesiz cennet onun da sığınağı olacaktır.
Nâzi’ât Suresi: 40 ve 41. Ayet
🌹"Sizi boşuna yarattığımızı, hesap için huzuruma gelmeyeceğinizi mi sandınız? Toprakta yok olup gideceğiz mi sandınız? Hâlbuki toprakta yok olduğunuzu sandığınız nice bitkileri bahar aylarında dirilterek yeryüzüne çıkarıyorduk! Hiç anlamadınız mı? Bu konudaki açıklamalarımızı hiç dinlemediniz mi? Yeryüzündeki olaylardan hiç ders çıkarmadınız mı? Gözlerinizin önünde yaratılışı döndürüp durduk! Hiç aklınızı kullanmadınız mı? Size okunan ayetlerimde bu gerçekler açıklanırken kulaklarınızı mı tıkadınız?"
Mü’minûn Suresi 115. Ayet
🌹Mümin erkeklere söyle! Gözlerini haramdan sakınsınlar! Irzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki Allah
onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.
Nûr Suresi 30. Ayet
🌹Rabbiniz tövbenizi kabul etmek isterken, şehvetlerine uyanlar ise, sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi istiyorlar. Onun için tövbe edip yanlışlardan dönmenizi istemezler. Onlar aile kavramlarını altüst edip sorumsuz ilişkiler kurmanızı istiyorlar. Bilin ki Müminlere sorumsuz ilişkiler kurmak yakışmaz.
Nisâ Suresi 27. Ayet
🌹Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki; onlar Rabbinin emirlerini bilgiyle, bilinçle yerine getirmeyi, yeryüzünde Rabbinin huzurunda durarak hesaplaşmayı, kendilerini özeleştiriye tabi tutup yanlışlarından tövbe etmeyi terk ettiler. Yaşamlarını arzularına heveslerine göre kurdular. Yasalarımıza karşı çıktılar. Dünyalarını kendi yasalarına uyarak
yaşadılar. Gönderdiğimiz ayetleri ya görmezlikten geldiler ya da işlerine geldiği gibi yorumlarına kullandılar. Bu yüzden sapıklıklarının cezasını çekecekler.
Meryem Suresi 59. Ayet
Kitaptan istifade etmek isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
Jules Payot
İrade Terbiyesi 
Kitaplar arasında bir dünya…
·
319 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.