Yaşar Nuri hocadan yine nefis bir eser daha. Ebu Hanife nam-i diğer İmamı Azam... Tarihte adı sıkça anılan lakin hakkında bilinenin çok az olduğu çok çok değerli bir şahsiyet. Çok değerli bir hoca. Aklın ve ilmin azılı savunucusu, şer odaklarının, biat kültürünün, Allah ile aldatanların korkulu rüyası. Bu kadar çok sıfatı neden mi bünyesinde barındırıyor bu alim ? Yaşamına bir göz atın derim. Bir kere yaşadığı dönemde inanilmaz zorluklar çekmiş. İnanilmaz kötülüklere maruz kalmış, zindanlara mahkum edilmiş, eziyet görmüş, işkenceye uğramış, hakaretler yemiş bir alimdir. Allah aşkına açın, bakın. Hangi büyük adam vardır ki bu yukarıda bahsettiğim hususların birçoğundan nasibini almamış olsun ? Zaten büyüklük bunlar içinden dahi sıyrılma ile olunuyor. Gerek fikirleri ile gerekse de amelleri ile. Hoca, aklın ve ilmin azılı savunucu dedik ya. Zaten fikri yönden muktedirdir. Siyasi anlamda da eylemleri yadsınamaz. Onda da muktedirdir. Siyasî rejimi eleştiren anlayışı, bakış açısı zaten onu sona hızla götüren olgudur. Ne gariptir ki tarih kitaplarında birbirinin devamı olmakla birlikte, birbirine düşman olan Emevi ve Abbasi devletlerinin ikisinin de zulmüne uğramıştır. Ölümü de zehirlenerek Abbasiler tarafından olmuştur. Tıpkı Yunan deha Sokrat gibi. O da zehirlenerek öldürülmüş, o da ilmin ve aklın azılı savunucusu olmuş. O da dinle aldatanların karşısında olmuş. Bu iki zat, hayatları ve sonları ile kardeştir. Ebu Hanife Muaviye ve yandaşları tarafından uğradığı zulumler yetmezmiş gibi zındıklık ile kâfirlik ile suçlanmış. Dine karşı olduğu, dinin emri gibi görülen hadis karşıtı olduğu söylenmiş. Sebebi nedir biliyor musunuz ? Ebu Hanife, peygamber efendimizden 1.5 yüzyıl sonra vefat etmiş. Ve direkt olarak tasdik ettiği sadece 17 hadis olduğunu, hadislerin birçoğunun uydurma olduğunu,akılla mantıkla örtüşmediğini ve bu kanaate varma noktasında referansının Kur'an olduğunu dile getirmiştir. Kur'an'a ters ise, söylenen hadis değildir demiştir vesselam. Sen misin bunu söyleyen! Kafir, zındık, seni din karşıtı seni! Başta Buhari olmak üzere - hani binlerce hadis olduğunu iddia eden zat- kendi öğrencilerinden dahi hakaret görmüş, ağır ithamlara uğramıştır. Sen nasıl peygamberin sözlerini inkâr edersin diye ! Hoca, 4 büyük mezhebin belki de en büyüğü Hanefilik mezhebinin kurucusu. Onu yerden yere vuran bu zatlar da bu mezhepten. Olaydaki çelişkiye bakar mısınız dostlar. Mezhebine tabi ol, kurucusunu yerden yere vur! Imamı Azam'ın özgürlükçü bakış açısı, kadını yücelten anlayışı ve akıl, akıl, akıl diyen yaklaşımı onu tabu haline gelmiş yerleşkelere karşı olma noktasına getirmiş, ve bu tabuların esiri olanların gözünde 'deccal' olarak görülmesine sebep olmuştur. Aman, akıl kullanılmasın! Yoksa kitleleri Allah ile nasıl aldatabilirsin ki ! Yerden yere vurulduğu hadis noktasında görüşü bu şekildedir: Kendisine hadis inkarcısı diyenlere cevaben, "Peygamber şu sözü söylemiştir, ben bunu kabul etmiyorum demek peygamberi inkardır ama peygamberin şu sözü söylediği iddia ediliyor, bu söz Kur'an ile çelişir, dolayısıyla peygamber bunu söylemiş olamaz, demek, peygamberi inkar değil, peygambere atılan iftirayı inkar, Kuran-ı ise tasdik etmektir" Bakınız, zihinsel manada temizliğin tezahürüdür bu bakış açısı. Var mı itirazı olan? Peygamber sonrası siyasi bunalım içerisinde olan bir dönemde bu köhnemiş zihniyete kafa tutmak onu hazin sona sürüklemiştir. Her babayiğidin harcı değildir yalanlar üzerine kurulan , Allah ile aldatan imparatorluklara başkaldırmak. İsyan, bu noktada onun için elzemdir. Imamı Azam, her yönüyle İslam tarihinde en önemli kişiliklerden biridir. Anlaşılması ve de yaşatılması mecburidir.

İmam-ı Azam SavunmasıYaşar Nuri Öztürk · İnkılap Kitabevi · 201071 okunma

·

79 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sercan Yıldız