Abdurrahman İbn Hâldan, kendi yurttaşları için şunları söylüyor: “Araplar, onlara bir peygamber tarafından getirilen dini yayma ya da herhangi bir tarikat şeyhinin emriyle istilâ hareketlerinden başka asla bir şey yapamazlar; buna neden, vahşiliği yüzünden bu halkın kendi arasında bir birlik sağlayamaması ve katı doğası, arkadaşının yükselm esini kıskanmak gibi karakter özelliklerinden ötürü hiçbir kabilenin diğer bir kabileye bağlı olmayı istememesidir. Ancak ne zamanki içlerinden bir peygamber bir din öğretisiyle ortaya çıkıyor, işte o zaman aralarındaki her türlü kibir, kıskançlık ve kabile düşmanlığı ortadan kalkıyor ve tüm Araplar birlik olarak peygamberin bayrağı altında toplanıyorlar. Peygambere tam anlamıyla itaat ediyor ve din adına tek bir halk olarak birleşiyorlar, istilâ hareketinde bulunma yeteneği kazanıyorlar.”