Yıllar önce televizyon haberlerinde, gazetelerde görürdüm intiharı. Sonra kitaplarda okumaya başladım. Devamında uzaktan tanıdıklar derken bir bakmışım yanı başımda! Tanıdığım, sevdiğim, hayatını sorunsuz gördüğüm insanlar...
İnsan neden gider?
Yıllar yılı birlikte yaşadığı, onlarla tutunduğu insanların yanından ve daha uzun süre yaşayıp birçok değişikliğe şahit olabileceği hayatından?
Hayrettin'in "Gelecekten Bir Gün" isimli filmini izlemiştim yıllar önce. İntihar eden bir gence bir günlüğüne geriye dönme şansı tanınıyor ve eğer intihar etmese ne kadar güzel bir hayatı olabileceği gösteriliyordu. Olamaz mıydı? Demek ki gelecek günlerin tümünden ve tutunulan tüm insanlardan ümit kesilmişti. Oysa "Allah'tan ümit kesilmezdi."
Otuz küsür yıldır üzerinde yaşadığım hayat ve bu süre zarfında okuduğum kitaplar şunları öğretti: "Asla asla deme." "Hayatta insanın başına ne geleceği belli olmaz." "Kimseyi yadırgama." Bu nedenle intihar eden insanlara karşı nefret söylemlerine çok kızıyorum. Kimin hayatta ne yaşadığını, nelerle başbaşa kaldığını bilemezsiniz.
Basit bir nedenle ölümü seçmiş olamaz Ernest Hemingwey, Marilyn Monroe, Kurt Cobain, Nilgün Marmara, Stefan Zweig, Jack London, Virginia Woolf...
Oysa ne diyordu
Ernest Hemingway "Hayat herkesi yaralar ve sonrasında çoğu insan o yaralı yerlerinden güçlenir." Kendisi neden güçlenememişti? Çocukları ve torununun sonu neden aynı olmuştu?
Martin Eden ile gideceğinin sinyalini vermiş ama insanlar "Muazzam bir roman," diyerek mi okumuşlardı onu yazdıran psikolojiyi hiç düşünmeden?
Gençlik Sorunları ve İntihar
Yazar intiharın nedenlerinden ve bu nedenlerin önüne nasıl geçilebileceğinden bahsediyor eserde:
Kuşak çatışması
Karşılıksız aşklar
İşe yaramama düşüncesi
Ne olduğu ve toplumun ne beklediği
Gelecek kaygısı
Sosyal medya
Uyuşturucu
Kumar
Özellikle sosyal medya bu konuda çok etkili. Herkes mutlu, herkes hayallerindeki hayatı yaşıyor gibi adeta... Şu günlerde herkes tatilde mesela.
Aileler de birbirlerine göre bir nevii sosyal medya: Komşunun çocuğu şunu kazanmış, şu olmuş, bu kadar çocuğu var...
Sınav kaygısı, gelecek kaygısı, aile içi iletişim problemleri...
Gençliğin manevi durumuna da önemli yer veriliyor eserde. Dinin ve Peygamberimizin intihara bakış açısı... Ayetler, hadislerle anlatım desteklenmiş. Kısa, sade, bir oturuşta bitebilecek bir eser. İntiharlara dur diyecek çözümlere sahip olmadığını düşünsem de konunun nedenlerini tespit etmesi ve farklı bakış açıları getirmesi nedeniyle okunabilir diye düşünüyorum. Özellikle de intihar vakalarının zirve yaptığı 21. yüzyılda.
Okuyalım.
Zira şu çağda Martin Eden olmak çok mümkün. Dorian Gray gibi son bulmak.
Olmasın sonumuz öyle...