Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Libido sexualis kaba et bölgesinin uyarılmasıyla da harekete geçirilebilir (dövme, kırbaçlama). Belirli hastalıklı klinik tabloların doğru olarak kavranması için bu olgu önemlidir. Bazen erkek çocuklarda cinsel içgüdünün ilk uyarılması şaplaklarla olmakta ve bu nedenle mastürbasyona yöneltilebilmektedir. Bu, çocukların bakımını üstlenenlerin akılda tutması gereken bir durumdur. Çocukları bu şekilde cezalandırmanın yol açabileceği tehlikeler göz önüne alındığında anababaların, öğretmenlerin ve mürebbiyelerin bundan tümden vaz geçmeleri daha doğru olacaktır. On üçüncü ve on beşinci yüzyıllarda çok yaygın olan kendini kırbaçlama tarikatlarında gösterildiği gibi edilgin kırbaçlanma, kösnüllüğü uyarabilir. Bu tarikatların üyeleri kısmen bir kefaret kısmen de teni öldürmek için (Kilisenin buyurduğu arınmışlık, yani ruhu kösnüllükten kurtarma ilkesine uygun olarak) kendilerini kırbaçlama alışkanlığındaydılar. Bu tarikatlar, başlangıçta Kilise tarafından benimsendi ama kırbaçlanmayla kösnüllük sadece daha çok uyarıldığı ve bu olgu hoş olmayan olaylarla apaçık hale geldiği için Kilise sonunda ona karşı çıkmak zorunda kaldı. İki kadın kırbaçlanma kahramanının, Pazzi'li Maria Magdalena ile Genton'lu Elizabeth'in, yaşamlarında sonraki olayları kırbaçlanmanın bir cinsel uyarıcı olarak anlamını açıkça ortaya koymuştur. Tanınmış bir ailenin kızı olan birincisi, Floransa'da bir Carmelite rahibesiydi (1580'ler dolayı) ve kırbaçlanmaları ve daha çok da onlardan elde edilen sonuçlarla ünlü olmuş ve Annals'da sözü edilmişti. En büyük zevki başrahibe tarafından elleri arkasından bağlanmış olarak diğer rahibelerin önünde çıplak kasıklarının kırbaçlanmasıydı. Ama çok erken gençliğinden beri süren kırbaçlanmalar sinir sistemini tahrip etmişti ve belki de başka hiçbir kadın kırbaçlanma kahramanı, bu kadar çok varsanı yaşamamıştır. Kırbaçlanırken düşünceleri aşk üzerineydi. İçsel ateş onu kullanmakla tehdit ediyordu ve sıklıkla "Yeter! Beni kullanan ateşi daha fazla körüklemeyin. Bu benim özlediğim ölüm değil; çok fazla haz ve zevkle geliyor." diye bağırırdı. Bu böylece sürdü. Ama iffetsizliğin ruhu, en kösnül zevk düşlemlerini dokuyordu ve birçok kez bekaretini yitirmenin kıyısına dek geldi. Genton'lu Elizabeth için de durum aynıydı. Kırbaçlanmanın bir sonucu olarak gerçekten bir zevk çılgınlığı haline giriyordu. Olağandışı kırbaçlanmayla uyarılmış olarak genellikle abuk sabuk konuşuyor "ülkü"süyle birleştiğine inanıyordu. Bu durum onun için o kadar zevk vericiydi ki sıklıkla "Ey aşk, Ey sonsuz aşk, Ey aşk, Ey siz yaratıklar! Benimle birlikte bağırın: Aşk, aşk!" diye çığlıklar atardı. Taxil'in ifade ettiği gibi hovardalar bazen azalmış cinsel güçlerini uyarmak için cinsel eylemden hemen önce kendilerini kırbaçlatır ya da kanları akana dek iğneler batırtırlardı.
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.