İstersen konuşalım, lakin sözden ne çıkar? Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun, ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanların bilgisi nedir? Zevk ve kibirlerinin ihtiyacı olan sanayiye ait olanları diyelim ki bir şeydir. Lakin hak ve hakikate dair ne bilirler? Hiç! Akıl denklemiyle hakkı itiraf mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü? Ne konuşalım? Harfleri birleştirmekle hikmet noktası bilinir mi?
Bu anda garip bir hal hissediyordum. Koca bir medeniyetin, yedi bin senelik insanlık çabasının mahsulü olan bilgiyi küçümseyen bu tuhaf kılıklı mecnunun sözlerindeki büyüklük bana pek büyük bir küçüklük vermişti. Pek mütevazı, pek acizdim. Ağız açmaya muktedir olamayarak gözlerimi rica edercesine, yardım dilercesine kendisine diktim. Gülümseyerek dedi ki:
Yorucu faraziyeleri bırakalım da biraz kendimizden
geçelim, olmaz mı?
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Aynalı Dede