Geçen gün yitirdiğimiz yazarı elimde kalan son eseriyle yadetmek ve adaylıklarına rağmen hiç Nobel verilmemesine (Yaşar Kemal gibi!) tepki adına okudum. 1973 yılında henüz Çekoslovakya'da iken (Batı'ya iltica etmeden) yazdığı, dilimizde ilk kez Veda Oyunu adıyla basılan ve ünlü roman üçlemesinin sonuncusu bu eser. Tarihi Prag Baharı ve Rus işgali silik arka fonunda yer alan eserde; Kadın&Erkek ilişkileri bazında olamayan ayrılıklar adeta bir dans ritmiyle verilmektedir. Küçük bir kaplıca kentinde yaşanan hastabakıcı Ruzena ile meşhur trampetçi Klima'nın bir gecelik birlikteliği ardınca oluşan gebelik etrafında süregelen kürtaj ve doğum kontrolu sorunları, çocuk için birlikteliğe zorlanışlar. Gerektiğinde hemen tüm hastalarını kendi spermiyle dölleyebilen Dr Skreta (adalete inanmayan ve kentteki bir çok çocuğun babası- sistem köleleri!), arkadaşı tarafından devrimi sabote etmekle suçlanıp aklanan ve yabancı ülkeye göç etmeye hazırlanan düzen karşıtı ve nefret dolu Jakub ile hain arkadaşının acıyıp kolladığı kızı Olga, eserde zenginliği ve sistem karşıtlığını temsil eden Amerikalı işadamı Bertlef. Çocuk aldırma sorguları içinde başlayıp ilerleyen kitap, gitgide doğum kontrolü, intihar/ ölüm ve adalet izleğine dönüşür. Yanlışlıkla Ruzena'nın ölümüne sebep olan Jakub'un #dostoyevski 'nin ünlü roman karakteri Raskolnikov özelinde kendi içinde tartıştığı derin bir kayıtsızlık ve güç gösterisi, belki de romanın en ilginç yönünü oluşturmaktadır. Ve kürtaja karşı duvara asılmış bir şiir dizesi de: "Beni yaşatmayacaksan, kimin kollarında ölmek istiyorsun, anne? " Yazarın bilinen akıcı diliyle kullandığı mizah ve cinsellik, her zamanki gibi kara mizaha dönüşür. Varoluşumuzun bir çok sorusunu da içeren eser; değişmeyen hayatınıza bakışınızı etkileyebilir ve oluşan ilginizle birlikte pek çok gerçeği önceletebilir. Yaşama dair oldukça rasyonel bir duygulanım: Kundera'sı dokunuşlar...

Ayrılık ValsiMilan Kundera · Can Yayınları · 2011438 okunma

·

87 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.