Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Atatürk'ten Bilimsel Tarihçilik Dersleri "Camii Ezher Kaçkını Zakir Kadiri" Atatürk, 1930'ların başında yeni Türkiye'ye yakışır şekilde "akılcı" ve "bilimsel" nitelikte yeni ders kitapları hazırlatmak istemiştir. Hazırlanacak yeni ders kitaplarının yeni Türkiye'nin ulusal, laik ve çağdaş eğitim sistemine uygun şekilde çağın en son bilimsel verileri dikkate alınarak hazırlanmasını istemiştir. Yeni Türkiye'nin kuruluş sürecinde özellikle tarihe, tarih dersine büyük bir önem veren Atatürk, tarih kitaplarının da belgelere dayalı, tarafsız ve bilimsel nitelikte kitaplar olmasını istemiştir. Atatürk, yeni tarih kitaplarının yazımı için Türk Tarih Tetkik Cemiyeti'ni görevlendirmiştir. Cemiyet liselerde okutulacak tarih kitaplarının yazımına başladığında "Islam Tarihi" ve "Türklerin İslam'daki Yeri" konulu bölümü de Mısır'daki ünlü El Ezher Camii ve Üniversitesi mezunu Zakir Kadiri (Ugan)'a hazırlatmıştır. Atatürk, Zakir Kadiri'nin hazırladığı "İslam Tarihi" ve "Türklerin İslam'daki Yeri" konulu bölümlerde Arap milliyetçiliğine ve bilim dışı değerlendirmelere yer verildiğini görüp buna itiraz etmiş ve bazı düzeltmelerin yapılmasını istemiştir. Ancak düzeltmeler istediği şekilde yapılmayınca, Atilla Oral'ın tabiriyle, adeta "ateş püskürmüştür". Atatürk, dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu'na gönderdiği mektubunda hangi ilkelere uygun bir Islam Tarihi yazılması gerektiğini anlattıktan sonra şöyle demiştir: "Tevfik Beyefendi! Zakir Kadiri'nin ahmakçasına notlarını düzeltirken bu noktalara da dikkat buyurunuz. Bu münasebetle yüksek heyetinizin başkanı bulunan size hatırlatırım ki, yeni dünya ufuklarına açacağınız yeni tarih semasında dikkatli olunuz. Sonradan, uydurma bir eser meydana getirerek ardından pişman olmaktansa, hiçbir eser meydana getirmemek beceriksizliğini itiraf etmek daha iyidir. İlim alanında şüpheli olmak Mısır'ın Camii Ezher'i mezunlarına inanmaktan daha iyidir." (…) "…Biz daima gerçeği arayan ve onu buldukça ve bu bulduğumuza inandıkça, ifadeye cesaret gösteren adamlar olmalıyız. "… Bu yolda yürürken Camii Ezher kaçkınlarından mı yardım dileyeceksiniz?" "Her şeyden önce kendinizin dikkatle ve itina ile seçeceğiniz belgelere dayanınız. Bu belgeler üzerinde yapacağınız incelemede her şeyden ve herkesten önce kendi karar verme yetinizi ve ince milli süzgecinizi kullanınız. Sizi büyük hedefe ancak bu görüşlerden kıskanç olmak ulaştırabilir. Yoksa dünyanın bin bir şarlatanı ve bin bir milletin tarihşinas yaşayan sokak politikacısının ve bunları yüksek ölçekte temsil eden Camii Ezher kaçkınının oyuncağı kılar." "Bana bu kadar söz söyleten nedeni açıklayayım: Camii Ezher kaçkınını bulan sizsiniz. Eseri diye, Ankara'dan ayrıldığım son gün önüme koyduğunuz örümcek Arap yazılı paçavraları okuduğunuz zaman derhal itirazımı serdetmiştim. Bunu nazarı dikkate alacağınızı vaat etmiştiniz! İncelemenizden sonra bana verilen yazılar o kadar sersem ve cahil ve Camii Ezher kaçkını bu adamın mahsulü olduğunu gördüm ki, sizi rencide edecek bir söz söylemeden bu paçavralar üzerinde yeniden çalışmaya mecbur oldum. Bu sözlerimi sizi utandırmak için yazmıyorum. Bu yazılarımı, bundan sonraki mesainizde dikkat ve intibah dersi olması için yazıyorum." "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtan bir hal alabilir. Siz buna razı mısınız? "
Sayfa 67 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.