Gönderi

"ikra, bismi, Rabbi safsatasını esas tutmuş olan Araplar..."
Atatürk, "Camii Ezher kaçkını" dediği Zakir Kadiri'nin "İslam Tarihi ve Türkler" konusunda yazdıklarına yönelik "bilimsel öfkesini" Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu'na gönderdiği bu zehir zemberek mektupta şöyle ifade etmiştir: "Son senelerde İstanbul'da yayımlanan gazetelerde roman
Sayfa 70 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
112 views
Poyraz Ayrıç okurunun profil resmi
54 Atatürk, bu durumu 1930'da hazırlanan "Vatandaş İçin Medeni Bilgiler" kitabında şöyle ifade etmiştir: "Muhammed'in dinini kabul edenler, kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdurlar." 58 Tarihi kaynaklar Hz. Ömer'in de Arapçılık yaptığını doğrulamaktadır. Doç. Dr. Bahriye Üçok bu konuda şöyle diyor: "Daha Hz. Ömer zamanında onun ünlü adaletine rağmen Araplık taassubu açıkça görülmeye başlamıştı…" (Üçok, age., s. 58.) 59 Prof. Celal Şengör'den okuyalım: "… Bir lokma bir ekmek ve bir hırka ile kanaat eden insan yaratıcı olmaz. Bu felsefeyi öven hiçbir düşünce yaratıcı bir toplum ortaya çıkaramaz. Okullarında itaat ve kanaat öğreten toplumlar, başkalarına itaate ve kendilerine verilene kanaate mecbur olurlar. Once bu bakış açımızı değiştirmeyi, problemi görmeyi ve rahatsız yaşamayı öğrenmeliyiz." (A. M. Celal Şengör, Aptalı Tanımak, 4. bas, İstanbul, 2015, s. 37.) 60 Özellikle Emevilerden itibaren İslam tarihindeki halifelik uygulaması tamamen Kur'an dışı, İslam dışı bir uygulamadır. "Allah'ın halifesi" kavramı gibi "Muhammed'in halifesi" kavramı da Atatürk'ün ifade ettiği gibi gerçekten de "maskaralıktır".
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.