Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

413 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
GÜN OLUR ASRA BEDEL - CENGİZ AYTMATOV
05.06.23 Pzt 01:41- 18.06.23 Pz 23:20 "Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... gider gelirdi... Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin sarı kumlu bozkırların özeği Sarı- Özek uzar giderdi. Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı. Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... gider gelirdi..." Bu roman uçsuz bucaksız Sarı-Özek bozkırlarında ve uzayıp giden bir demiryolunun iki tarafında bulunan Boranlı'da geçiyor. Ana karakterler; Yedigey, karısı Ukubala, dostu Kazangap, onun eşi Bike Hatun- kendisinden yıllar önce kumbel mezarlığına defnedildi- kızı Ayzade ve damadı, oğlu Sabitcan, Yedigey'in bir diğer dostu Yelizarov, Abutalip Kuttubayev ve karısı Zarife olmak üzeredir. Yedigey, dayanıklılığı ve güçlülüğü ile bilinir. Devesi Karanar'da heybetiyle kendi türü arasında öne çıkar. Kazangap ile sıkı, dostane ilişkileri vardır. Yelizarov'a ve Kuttubayev ailesine değer verir. "Gün Olur Asra Bedel" ismi oldukça anlamlı. Bir güne sığdırılan, iyi kötü anılarla, yaşanmışlıklarla dolu bir ömür... Kitapta Yedigey'in çok sevdiği dostu Kazangap'ı Ana-Beyit mezarlığına götürürken kat ettiği mesafe boyunca onunla geçirdiği zamanlara, eskilere dalması anlatılıyor. Bir yandan da uzay istasyonu "Parite" (eşitlik) de iki kozmonotun birdenbire ortadan kayboluşu ile ilişkili olağanüstü durum işleniyor ve insanlığa rehberlik edecek mesajlar veriliyor. Geniş bir olay örgüsü hâkim. Başlıca şu şekilde: Yedigey'in Kazangap'ın ölümünü haber alması Ana-Beyit'e gömülmesinde karar kılınması Cenaze alayının yola çıkması (Yedigey en önde, karaların üstünde, traktör ve römorkta Kazangap'ın tabutu ve başında damadı, Belarus marka yok kazma makinesi ve Yolbars.) Bu süre boyunca Yedigey anılarını hatırlar. Cepheden dönüşü, Kazangap ile ilk rastlaşmaları, Boranlı'ya yerleşmeleri. Karanar'ın kışın ne kadar azgın olduğundan, bir de onunla uğraştığından bahseder birçok yerde. Kuttubayev ailesinden bahseder. Abutalip, Zarife, çocukları Daul ve Ermek. Abutalip bir süre öğretmenlik yapmış, Zarife ile evlenmişler, savaşta esir düşmesi onun ve Zarife'nin birçok sıkıntılara göğüs germesine sebep olmuştu. Kimilerine göre geçmiş geçmişte kalmıyordu demek ki. Bu kısım ayrılmış ve yazar tarafından detaylı bir şekilde "Cengiz Han'a Küsen Bulut" eserinde tekrar işlenmiştir. Zarife'ye samimi duygular beslemesi. Yazar daha öncesinde söylemeden bile hissettiriyor ve o kısımda "biliyordum" dedim kendi kendime :) Sonrasında onların, Zarife, Daul ve Ermek, gidişine üzülür ve onları merak eder. Karısı Ukubala ile aralarında geçen "Altın Mekre" olayı. Nayman Ana'nın hikâyesi ve mankurt oğul, Dönenbay kuşu. "Mankurtlaşmak", bir insanın tüm yaşanmışlıklarına, benliğine dair hafızasının silinmesi, hissizleştirilmesi, ruhunun kaybettirilmesi demek. Tam anlamıyla bir insanın bir insana yapabileceği en korkunç şey. Ana-Beyit mezarlığı ismini Nayman Ana'nın burada gömülü olmasından alır. Raymalı Ağa- Begimay efsanesi. Kazangap'ı gelişen olaylar neticesinde bölge sıkı sıkıya kontrol altına alındığı için Ana Beyit'e değil, onun yakınına, Malakumdıçap vadisi kıyısına gömerler. Gökyüzünde süzülen bir çaylağın seyrinde... Parite ile ilgili kısımda Dünya dışında yaşamın bulunabileceği, onlarla iletişim kurulması halinde iyi mi, kötü mü olacağı anlatılıyor. Orman-Göğsü gezegeni, dünyalılara benzeyen mavi saçlı uzaylılar... gezegenin bir bölümünde tüm yaşamın yavaş yavaş öldüğü ve "iç kuraklık" adını verdikleri bir sorunla uğraşıyorlar. Bu kısımda verilen mesajlar çok kıymetli. Savaşların vahşeti ve anlamsızlığı üzerine bir vurgu var. Daha iyi bir sosyal düzen sağlanabilir. Kitapta Yedigey karakterinin düşüncelerinden Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un gelenek ve göreneklere, saygıya, sevgiye önem verdiğini görüyorum. Kadere olan inanca, duaların gücüne, bir yaratıcının varlığına inanmaya değindiğini söyleyebilirim. Bazı çıkarımlarım Okumuş bir insan çok şey ifade etmez, onda köklerine olan bağlılık yitmişse, insan olma erdemine sahip değilse. Bir insanın başka birinin mutluluğuna, sevincine gerçekten ortak olması, kıskançlığı bir tarafa bırakması gerekir. Sevginin gücüne inanmak lazım. Kötülük yapmanın insanı bir yere ulaştıramayacağını kavramak lazım. Kitabın dil ve anlatımı anlaşılır, akıcı. Kurgu, olayların gelişimi bir süre kafa karıştırıcı olabilir sadece. Okumanızı tavsiye ediyorum. "Ölüm karşısında herkes eşittir." (s. 13) "İnsan iseler vicdanları da olmalı." (s. 14) "Vay canına! Yıllar nasıl da gelip geçmiş! Şu geçen zamana bak!" (s. 189) "Bazı duyarlı, anlayışlı insanlar vardır ki, insanın mutsuzluğunu, derdini yüzüne bakar bakmaz anlarlar." "Hayat bu işte! Eğer dünyaya gelmezsen hiçbir şey görmezsin, ama gelirsen dertten kurtulamazsın. Ama Allah esirgeyicidir." (s. 252) "Aklından geçenleri başkalarına söylemezdi o." (s.288) "Ama onun gönlü uslanmıyor ve hep imkânsızı istiyordu." (s. 298) "Zaten insan sevdiğine kızamazdı ki!" (s.369) " Dünyada en büyük sevinç, âşık olanın sevinci, sevmek-sevilmek sevinci değil midir?" (s. 343) 17.07.23 Pzt 22:44
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra Bedel
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,5bin okunma
·
122 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.