kedikolik1kimse bir yorumu yanıtladı.
Herkesin dilinde aşk da aşk. Cidden aşk sadece bir kelimeden mi ibaret? Bu kadar mı basit aşık olmak? Kişiden kişiye atlamak mı aşkın adı? Eğer aşk buysa Leyla ile Mecnun’un yaşadıkları ne anlama geliyor. Mem ve Zîn’in sevme şekline ne deniliyor? Kavuşmalarının imkansız olduğunu bile bile her geçen gün daha çok sevmiyorlar mı birbirlerini? Mem, Zîn için zindanlara bile razı değil miydi?... İşte bu yaşanılmışlıklara aşk deniliyordu. Ne ara aşk bu hale geldi? Hangi vakit insanlar aşk denilen bu kutsal sonsuzluğu bu kadar basitleştirdi?... Mecnun’un Leyla için, Kerem’in Aslı için, Ferhat’ın Şirin için, Mem’in Zîn için, Romeo’nun Juliet için verdiği mücadelelerin tek sebebi aşktı. Aşka çok saygısızlık etmişiz. Yazık, çok yazık.
-Ayşenur
"Artık iyice tedavülden kalktı aşk.
Büyük aşklar, soylu duygular, onulmaz yıkımlar yalnızca şarkılarda yaşanıyor. Bulunduğun ile, çalıştığın ortama, arkadaş çevrene, kuşatılmış değerlere, sınırlanmış yaşamlara bağlı. Birini seçmek ve onunla yaşamaktan ibaret kaldı aşk.
Artık hiç kimse aşk için dağlar aşmıyor, ırmaklar geçmiyor, diyar diyar gezmiyor. Kurumuş vahalarda şaraplar bitmiş. O olmazsa öteki, o olmazsa bu, o olmazsa şu. Fark etmez. İlle de o, yalnızca o, sonsuza dek o diyen kalmadı. Kimse kimsenin O'su değil. Artık değil."
Murathan Mungan
Bu yorum görüntülenemiyor
Ve otururken doğru bir şekilde düşünürsek daha iyi olur.
Kime göre ve neye göre doğru?
5 sonraki yanıtı göster
Biliyorsunuz ki tüketim toplumlarında manevi değerler nasıl metaya dönüştürülebileceği kaygısı vardır, bu sebepten de, Himmet ağabeyin aşk düşüncesi şişme kadına ulaşana kadardır ne yazık ki... dişil olan tarafta pek farklı değildir, inanın... Şu an için aşkınızı içinizde yaşamak en ilâhî olan şekildir...
Bu yorum görüntülenemiyor
Vaaaaayyyyyyy
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.