Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Curzon, İsmet Paşa'nın bu direnişini "inanılmaz" olarak nitelendirmiştir. Bompard ise, "bir cürüm," demiştir. Ismet Paşa da Bompard'a verdiği karşılıkta Türkiye'yi köle durumuna düşürmek istediklerini belirterek, adli kapitülasyonlar konusunda Türkiye'nin bağımsızlığına ve egemenliğine saygı gösterilmesini istemiştir. Lozan Konferansı, Müttefiklerin özellikle kapitülasyonların kaldırılmasını kabul etmemeleri üzerine 3 ay kadar sonra, 4 Şubat'ta kesilmiş, Ingiliz delegasyonu 5 Şubat'ta Lozan'dan ayrılmıştır. Bunun üzerine Ankara'da Atatürk harekete geçmiştir. Müttefiklere, Türkiye'nin TAM BAĞIMSIZLIĞA ne kadar büyük önem verdiğini göstermek için üç önemli hamle yapmıştır. 1. Türk ordusuna "hazır ol" emri vermiştir. 2. Izmir Limanı'nda demirli Fransız savaş gemilerini kovmuş ve Izmir Limanı'nı 1000 tondan büyük yabancı savaş gemilerine kapatmıştır. 3. Ekonomik bağımsızlığa verdiği önemin altını çizmek için Izmir Iktisat Kongresi'ni düzenlemiştir. Atatürk, 13 Şubat 1923'te İsmet Paşa'ya gönderdiği telgrafta Izmir Iktisat Kongresi hakkında şunları söylemiştir: "Şubat'ın 15. günü İzmir'de İktisat Kongresi'ni bizzat açmayı pek önemli sayıyorum. Erzincan, Diyarbakır gibi uzak yerlerden seçilmiş halk temsilcileri gelmiştir…" Atatürk, 17 Şubat 1923'te İzmir Iktisat Kongresi'ni açış konuşmasında ekonomik bağımsızlığın önemine vurgu yapmıştır: "Yeni Türkiye'mizi layık olduğu düzeye eriştirebilmek için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız. Çünkü zamanımız tamamen bir iktisat devresinden başka bir şey değildir… Arkadaşlar, kılıçla fetihler yapanlar, sabanla fetihler yapanlara mağlup olmaya ve neticede mevkii terk etmeye mecburdurlar. Nitekim Osmanlı saltanatı böyle olmuştur… Biliyorsunuz ki, Misak-ı Milli, milletin tam bağımsızlığını temin eden ve bunu temin edebilmek için iktisadiyatında gelişmesine mani olan bütün sebepleri, bir daha ve katiyen dönmemek üzere lağveden bir düsturdur… Siyasi, askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi muzafferiyetler ile taçlandırılmazlarsa, husule gelen zaferler payidar olamaz, az zamanda söner. Bu nedenle EN GÜÇLÜ VE PARLAK ZAFERİMİZİN de sağladığı ve sağlayabileceği yararlı sonuçları alabilmemiz için EKONOMİK EGEMENLİĞİMİZİN SAĞLANMASI, GÜÇLENDİRİLİP GENİŞLETİLMESİ gerekir. (…) Osmanlı'da devlet ve hükümet YABANCI SERMAYESİNİN JANDARMALIĞINDAN BAŞKA BİR ŞEY YAPMAMIŞTIR. Artık her medeni devlet gibi, millet gibi yeni Türkiye de buna razı olamaz, BURASINI ESİR ÜLKESİ YAPTIRAMAZ. TAM BAĞIMSIZLIĞI sağlayabilmek için tek gerçek güç, en güçlü temel, kesinlikle ekonomidir. Ekonomi savaşı sürüyor, sürecektir, ama bunu da kesinlikle kazanacağız." Atatürk konuşmasını -Lozan'da Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını kabul etmeyen Müttefiklere gönderme yaparcasına- şöyle bitirmiştir: "Efendiler görülüyor ki, bunca kesin ve yüksek bir askeri zaferden sonra bile bizi barışa alıkoyan neden, doğrudan doğruya ekonomik nedenlerdir, ekonomik düşüncelerdir. Çünkü bu devlet, bu millet, EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞINI elde ederse öylesine güçlü bir temel üzerine yerleşmiş ve yükselmeye başlamış olacaktır ki, artık bunu yerinden kımıldatmak olanağı kalmayacaktır. İşte düşmanlarımızın, gerçek düşmanlarımızın uygun bulmadıkları, bir türlü olur demedikleri şey budur." İzmir İktisat Kongresi, yeni Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına yön verecek olan 12 maddelik Misak-ı İktisadi'yi kabul etmiştir. Misak-ı Milli'yi gerçekleştirmek için mücadele edilen Lozan'a -Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığının kabul edilmemesi nedeniyle- ara verilen o günlerde İzmir İktisat Kongresi'nde Misak-ı İktisadi'nin yayımlanması çok anlamlıdır.
Sayfa 455 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.