“Korkmuyordum karanlıklardan. Hem niçin korkacaktım ki? Benim de yüzüm gece gibi karanlık değil miydi? O halde gece ile arkadaş sayılırdım. Çünkü benimle alay edecek yüzü yoktu gecenin. Onun da yüzü karaydı.”
1960’lı yıllarda İstanbul’un sosyetik bir semtinde kapıcılık yapan bir ailenin tek oğluydu Cenan. Öyle bir semtte fakir olmak zorken üstüne