Dilin neden ah çektiğini kim söyleyebilir?
Oysa ben kanayan bir kalbin telaşıyım,
Zorlu bir başlangıcın yarası,
Nar-ı aşkın tozuyum…
Yokların ne zaman birleşeceğini kim söyleyebilir?
Üzerimde asılı kalan gölgende
Benim olacağın gün için dua ediyorum.
Ellerinde daha da güçleniyorum,
Kimse seni benim tanıdığım gibi tanımıyor,
Her damlanı tadıyorum.
Eski pişmanlıkları çay ve sigara ile ezerek unutacağımı sanmam,
Milyonlarca cam parçası geçmişten gelip tenime batmakta…
Oysa biliyorum,ben evimin yolunu buldum,
Gözlerinde kayıp parçalarımı görüyorum.
Söyle bana bu benim her şeyden vazgeçişim mi?
Evet hala nefes alıyorum,
Cennetimin başladığı son günlerimde,
Senin mavilerine düştüğümden beri,
Beni kimse senin öldürdüğün gibi öldürmedi…