“Küçük” olmasa büyüğün ne anlamı kalır? Zıtlar var olabilmek için birbirine muhtaçtır.
Birbirine bağımlı zıtlardan oluşan bir dünyada zıt duygular da birbiriyle bağlantılıdır. William Blake’s de dediği gibi: “Sevinç ve keder birlikte dokunmuştur.”
Bunu biliyorum. Çünkü hayatı sevmemin nedenlerinden biri de bir zamanlar intihara meyilli biri olmam. Yıllar boyu cehennem azabı yaşamış olmam sayesinde yaşadığım mutluluk anlarının da arttığını gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Artık kendimi ya bir şey ya da onun karşıtı olarak görmekten kaçınıyorum. Mutlu ya da mutsuz bir insan değilim. Soğukkanlı ya da korkak bir insan değilim. Mutlu-mutsuz, soğukkanlı-korkak bir insanım.
Kendime hepsi olma iznini vererek yeni duygulara da açık olabiliyorum. Böylece borular tıkanmıyor. Bütün duygulara izin verdiğimizde, hiçbir duygu bizi ele geçiremiyor. Hepsine izin vermenin yolu ise hepsindeki değeri görmekten geçiyor. Karanlığın ardından ışığın geleceğini görmekten. Şu an çekilen acının gelecek umudunu içerebildiğini anlamaktan.