Gönderi

Yeniden yürümeye, ardından da koşmaya başladı, zaman zaman duruyor, duyulabilecek en korkunç, en hüzünlü bir sesle ıssızlığa haykırıyordu: Petit-Gervais! Petit-Gervais! Kuşkusuz çocuk bu haykırışı duysa bile korkudan ona görünmemek için elinden geleni yapacaktı. Ama çocuk hiç şüphesiz şimdiden çok uzaklara gitmişti. Atla giden bir rahibe rastladığında yanına gidip: -Sayın rahip yolunuza bir çocuk çıktı mı? dedi -Hayır diye yanıtladı rahip -Adı Petit-Gervais. -Kimseyi görmedim. Çantasından çıkardığı iki beş frankı rahibe uzattı -Sayın rahip bu para yoksullar için. Sayın rahip on yaşlarında bir çocuktu, sırtında küçük bir sandık, sanırım bir de viel vardı. O gezgin köylü çocuklardan biriydi, onu tanıyor musunuz? -Onu hiç görmedim -Petit-Gervais? Söyler misiniz bu köylerden birinde oturmuyor mu? -Söylediğiniz gibi ise dostum, yabancı bir çocuk olmalı. Onlar gezgindir kimse onları tanımaz. Jean Valjean Çantasından aceleyle iki beş franklık daha çıkarıp rahibe uzattı. -Cemaatimizin yoksulları için dedi. Ardından kafası karışmış bir halde ekledi: -Sayın rahip beni yakalatın. Ben bir hırsızım. Atını mahmuzlayan rahip ürkmüş bir halde uzaklaştı. Jean Valjean daha önce izlediği yönde koşmaya başladı etrafına bakınarak, seslenip bağırarak uzun bir yol kat etse de kimseye rastlamadı. İki üç kere ovada kendisine yere uzanmış ya da diz çökmüş biri gibi görünen bir şeylere doğru koştu ama bunlar çalılıklardan ya da toprağın üzerindeki kayalardan başka bir şey değildi. Nihayet üç patikanın kesiştiği bir noktada durdu. Ay yükselmişti. Bakışlarını etrafında gezdirdikten sonra son bir kez daha bağırdı: “Petit-Gervais! Petit-Gervais! Petit-Gervais!” Sesi bir yankı bile yaratmadan sislerin içinde sönüp gitti. Zayıf bir sesle kekelercesine bir daha tekrarladı: “Petit-Gervais!” Bu son çabasıydı; aniden bacakları görünmeyen bir gücün vicdansızlığının ağırlığıyla onu eziyormuşçasına kıvrıldı; tükenmiş bir halde büyük bir taşın üzerine yığıldı, yumruklarını saçlarının arasına daldırıp yüzünü dizlerine bastırarak bağırdı: “Ben bir sefilim!” O anda duyguların doruk noktasına ulaşmasıyla ağlamaya başladı. On dokuz yıldan beri ilk defa ağlıyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.