Bilinçli ve kendinden emin bir medeniyetin kültür bütünü, kendi inanç ve ahlak nizamına aykırı olmayan her kültür öğesini, ihtiyaç duyuluyor ya da hoşa gidiyorsa alır ve kendi bütünlüğüne kaynaştırır.
Mensup olduğu medeniyetin bilincinde olan ve bütünlüğünü, o medeniyeti var eden inanç ve ahlak nizamına borçlu olan bir kültür seçicidir. Kendi ahlak ve inanç nizami ile bağdaşmayan bir kültür öğesini reddeder. Aldığı kültür öğelerini kendi yapısına uydurur. Var olan öğeler ile yeni alınanlar arasındaki ahengi kendi inanç ve ahlak nizamına göre sağlar.
Alıcı kültürün bağlı olduğu medeniyetin inanç ve ahlak nizamı sarsılmış ise kültür , seçme gücünü ve kendine özgü ahenkli bütünlüğünü kaybeder. Rasgele alınan öğeler başka öğelerle anlamsızca bir arada bulunur.
Uyuşmazlıklar , aksaklıklar , sürtüşmeler baş gösterir. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyecek ölçüler yok olur. Toplum yaşamı , bireylere ruhsal tatmin sağlayan ahengini kaybeder.
Bu süreç böyle devam ettikçe sonunda medeniyet çöker.
Ötüken yayınlarıKitabı okudu
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.