Gönderi

Türkbilimin simaları, Türklüğü kabullenemiyor
Tarih gerçekleri alabildiğine zorlayan, yeryüzünde Türklerin de yaşadığını kabul etmemekle direnen kimselerin ismi ise bu kitabın hacmini doldurur. Ne yazık ki bu insanlar ilim âleminin, Türkbilimin en önde gelen, en çok hürmet gören simaları. Göktürk devletinin kurucuları İstemi ve Bumin'in Türk olup olmadığını soran Denis Sinor'lar, bütün birinci el tarihi kaynakların açık ve seçik Türk olduklarını söyledikleri Peçenekleri Türk kabul etmeyen Omeljan Pritsak'lar, "Daha çok Altaylı tipi var" dediği İskitlerin Slav, Pers veya Moğol olabileceğini söyleyen ama Türklükleri konusunda bir soru işareti bile koymayan, İdil Bulgar Hanı 'Almuş'un isminin Macarca koktuğunu söyleyen Vernadski'ler, Türkçenin, dolasıyla Türklüğün Moğolcadan indiğini iddia eden Gumilëv'lar, Uygurların Türk olmadığını ısrarla vurglayan Mackerras'lar ve başkaları meydanı tutmuş durumda.. Dahası şu başlığa bakın: "The Altai before the Turks" (Karl Jettmar, Bulletin of the Museum of Far Eastern Studies, 23, 1951). Teamüle göre İrtiş nehrinin batısı tamamen Finlerin, doğusu tamamen Moğolların, güneyindeki Orta Asya tamamen, Çin'in Kansu eyaletine kadar Avrupalılarla aynı ırktan kimselerin, Arilerin, doğusu da zaten Çinlilerin toprağıdır. Bunların tam ortasında kalan Altay dağlarındaki bazı kayalık ve geçitler ise Türklere verilir. Ancak bize bu kadarını bile çok görenler, Altayları bile elimizden alanlar var ki, makalenin ismini "Türkler'den önce Altay" koyma cesaretini gösteriliyor.
Sayfa 12 - Ötüken Yay.Kitabı okudu
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.