Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tüm maneviyatı inkâr etmesiyle Marksist insan “ben” bilincini kaybetme noktasına gelir. Çünkü yüzyıllardır süren profan hümanistik vaazlara rağmen, bizzat bu vaazlar insanı ben bilincini kaybetmeye doğru götürür, çünkü bu vaazlar ölümsüz ruhumuz olan ben bilincinin kaynağından koparır insanı. Tıpkı Batı kapitalizmi gibi komünist sistem de güzel tertip edilmiş makinalarla, arılar kadar mükemmel çalışan işçiler ve ruhî beyhûdelikleri bir kenara bırakmış yaratıklarla birlikte çok güzel üretim yapabilir. Böyle bir sistemin kaçınılmaz sonucu, mekanik bir tarzda çalışan, bilgi alan, o bilgi üzerinde çalışan, sonra onu aktaran ama en sonunda hiçbir anlam ifade etmeyen insandır. Bu mekanik anlamsız insan, hayret verici bir şekilde Batı’nın ve Doğu’nun kesişim noktasındadır. Bu noktada kapitalist ve komünist dünyaları arasında prensip farkı yoktur, çünkü ger ikisi de eşitlikçi ve hakim insan doktrinine, sekülerleşmiş felsefeye dayanmaktadır. Katiyetle diyebiliriz ki, komünist rejim kapitalist dünyanın burjuva-liberal özgürlüğünü tatbik etmekte ve öğretmektedir. Yanlış ötekinde de berikinde de aynıdır yani. Total olarak sekülerleşmiş duyumcu varlık içinde “ben” bilinci er ya da geç enkaza dönüşmeye mahkumdur.
Sayfa 153Kitabı okudu
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.