Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aslında, Türkçe'nin o güzelim deyiş özelliklerinin, hele İstanbul Türkçesi'nin deyiş özelliklerinin, bugünün 'monşer' Bihruz beyleri marifetiyle ne hallere düşürüldüğüne bakıp vahlananların sayısı o kadar az ki ... Üstüne üstlük, bu 'monşer'ler dilin inceliklerinden bîhaber, büyük gazetelerimizin anlı şanlı sayfalarında sahib-i sütun sı­fatıyla arz-ı endam etmiyorlar mı? Va hayfa ki, va hayfa!.. Malum, eskiden, gazetelerimizde, ister fikir gazetesi olsun ister popüler, o sütunlar edip'ler, edebiyat adamları tarafından dolduru­lurdu. Falih Rıfkı'yı, Peyami Safa'yı, Yakup Kadri'yi anımsayınız. İk­dam Gazetesi'nde köşe yazarlarından birinin (1928, 1929 filan ol­malı! ) Ahmet Haşim olduğunu düşünüp, daha da hayıflanınız ...
"Quelle Münasebet?" yazısından alıntı. Metnin orijinaline sadık kalınmıştır.Kitabı okudu
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.