Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

464 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Öncelikle başlarken kitabı beğendiğimi belirterek başlamak istiyorum. Benim için belki bir başucu eseri olmasa bile oldukça akıcı özellikle ilk sayfaları biraz okuyup geçtikten sonra daha da akıcı hale geldi ve öyle ki günde 100 sayfa okuyarak kitabı 4-5 gibi kısa bir süre içinde bitirdim. Kitapla ilgili en çok bahsedilen konulardan biri karakterlerin sürekli aynı ada sahip olmaları fakat bu durum bence pek kafa karıştıracak tarzda bir durum değil, yazarın kitabın başına çizdiği soyağacı yardımcı oluyor fakat soyağacı olmadan da bir süre sonra karakterler yerine oturur gibiydi ve kitaplarda adlardan çok yaşanan olaylar ve onların bazı durumların nesilden nesile süren tekrarı dikkat çekiyordu. Kitapta Buendia ailesinin birkaç kuşağında yaşanan olaylara tanık oluyoruz ve yazar evde yaşananları anlatırken sizde olayları gözlemleyen ve Macondo'da yaşayan biri olduğunuz hissine kapılıyorsunuz ve yazarın bir olaydan bir diğerine geçişi çok pürüzsüz bir biçimdeydi, kafa karıştırıcı bir şekilde gerçekleşmiyordu fakat bazen bazı karakterlerin ölümünü aniden belirtiyor ve sonra hikayeye geri dönerek anlatmaya devam etmesi sonucu okuyucuda da o karakterin nasıl öleceğine dair bir merak oluşturuyordu. Yazarın kitaba sokuşturduğu büyülü olaylar ise göze çok çarpmayacak yani rahatsız etmeyecek şekildeydi, yazar bu temayı hikaye içinde güzelce pekiştirmişti. Bu yüzden büyü ve gerçeklik karışımını birlikte sunan kitabı okurken herhangi bir rahatsızlık duyulmuyordu, bence dozundaydı. Çok fazla aile üyesinin hayatına yakından odaklanıldığı için birkaç farklı hikaye okunuyormuş gibi bir his yaratıyordu. Kitabı okurken aileyi sarmalayan yalnızlığı hissettim, işin ilginç kısmı bir konakta birlikte yaşıyor olmalarına rağmen aile üyeleri arasındaki derin kopukluktu. Kimse kimsenin ne yaptığı pek bilmiyordu ve aralarında sevgi olsa bile karakterlerin hepsinin de kendi kabuklarına çekilmiş olduğu da sık sık hissediliyordu. Yazar açıkça ensest unsurlara değinmişti ve herhangi bir övgü ve yergi içermeden oldukça tanrısal bir bakış açısıyla yazmış olsa bile zaman zaman bu anlatıdan rahatsız olduğumu da belirtmeden geçemeyeceğim. Köyün daha ilk kuruluş zamanlarından yaşanan tüm gelişmelerine her dönem tanık olma fırsatını yakalamak insana keyif veriyordu. Tüm bu olaylar dairesel bir biçimde yaşandı durdu, adeta kimseciklerin olmadığı bu köye insanlar yerleşti, gelişti ve sonra tekrar yalnızlığa gömüldü. Bu sırada ise köyün kurucusu sayılabilecek Buendia ailesi ise adlarını ve hayatlarını da nesiller boyu aktararak aynı kısır döngüyle birlikte sona ulaşmış oldu. Tüm bu olayların insanların beyninde zayıf bir hafıza olarak yaşaması bir yana dursun, ailenin fertleri bile kendi soylarının kökenini tamamen unuttu gitti. Hem kasabanın hem de kurucu bu ailenin gömüldüğü yalnızlıkla birlikte unutularak kaybolması da kitabı kapattığınızda hüzünlü bir tat bırakıyor.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.