Buna göre, onun maddenin eşbiçimli olduğunu, doğal
türlerin olmadığını ve adların salt uzlaşımsal olduğunu
söylerken, nominalizmiyle araştırmalarımızın kendimiz
için yaratmış olduğumuz linguistik dünya ile sınırlı
olduğunu söyleyen çağdaş filozof Wittgenstein’ı
öncelediği söylenebilir.