21 Ağustos'ta Büyük Millet Meclisi'nde Lozan Barış Anlaşması'nın müzakeresinde Hariciye Encümeni Reisi Yusuf Kemal Bey nutkunda, şunları söyledi: "...Bütün bu işler başından nihayetine kadar Mustafa Kemal Paşa bu senin eserindir."
Hariciye Encümeni zabıt katibi Tevfik Rüştü Bey de şunu söyledi:
"Encümen Reisimiz Yusuf Kemal Beyefendi tarafından büyük reisimize hitaben irat edilen samimi hitabeyi bütün encümen arkadaşlarım namına arz ve tekrar etmeyi bir vazife bilirim."
· Celse bittikten sonra Yusuf Kemal Bey koridorda bana şu sözleri söyledi:
- Paşa sizi de tebrik ederim. Bu eserde en büyük hisse sizindir.
Ben de kendisine şu cevabı verdim:
- Millet kürsüsünden en küçük bir hisse vermeniz, daha kıymetli olurdu!
23 Ağustos Perşembe günü İsmet Paşa, nutkunu söyleyecekti. Meclis bahçesinde kendilerine Yusuf Kemal Bey'in beyanatını hatırlattım ve bana karşı hususi cümlesini de söyledim. Ve eğer İsmet de her şeyi Gazi'ye, millet kürsüsünden bahşederek tarihe karşı haksızlık edeceği gibi, istikbal için Gazi'ye istediğini yapabilecek bir kudret vermiş olacağını ve bunun önüne hiçbirimizin geçemeyeceğini anlattım. "Her şeyi ben yaptım." diyebilen bir adamın, bundan sonra da "Her şeyi ben yapacağım" iddiasıyla ne tehlikeli maceralara atılabileceğine tekrar -çünkü öteden beri bu bahis üzerinde mutabık idik- Enver Paşa'yı misal göstererek, İsmet Paşa'nın dikkatini çektim!
İsmet Paşa; "Merak etme mühim noktayı unutmam." demekle beraber, millet kürsüsünden bu husustaki sözleri aynen şunlar oldu:
(....) "Ağır mesuliyetler altında memleketin hayat-ı menafiine taalluk edebilecek ağır kararlar vermek vaziyelinde bulundum ve bunların hepsinde, merkezi idareden ayrı olarak, ya düşman karşısında veya sulh müzakeratında olduğu gibi Avrupa ortasında idim. Siyasi tabir ile, siyasi muhasımlar arasında bulundum. Bu kadar ağır mesuliyetleri almak için ve bunların içinde en büyük müşkilat karşısında dahi, hedefe karşı yürümek için, malik olduğum, kuvvet kaynağı bilhassa Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa'dır.
Arkadaşlar! Yalnız şahsi bir minnet ve şükran ifade etmek için söylemiyorum. Vazife ve iş nokta-i nazarından bir hakikati ifade etmek için söylüyorum: İnsan çok bunaldığı zamanda en muvafık tedbirin daha büyük ve samimi birisi tarafından teyit edilmesine muhtaçtır. Büyük ve karışık vaziyeller içerisinde en büyük tedbir o kadar basittir ki, ekseriya onu bulmak çok müşkildir. Fevkalade karışık, dolaşık bulutlarla kaplı bir muhit içerisinde yol gösterecek bir sağlam görüş lazımdır. Bu sağlam görüşü, gerek muharebe hayatında ve gerek sulh hayatında bize gösteren, Mustafa Kemal Paşa olmuştur. Aldığım vazifelerde muvaffakiyet hasıl almada, gerek harpte ve gerek sulhte başlıca amil olarak Mustafa Kemal Paşa'yı muvacehe-i millette ifade ediyorum."