Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sivas Yolunda
Erzincan'dan batıya hareket ettiğimiz günün sabahı,Erzincan Boğazı ağzına gelir gelmez,bazı jandarma erlerinin ve subaylarının,heyecanlı ve telaşlı bir tarzda otomobillerimizi durdurduklarını gördük. Durumu anlattılar:"Dersim Kürtleri boğazı tutmuşlardır.Tehlike var.Geçilemez!. Bir subay merkeze,kuvvet gönderilmesini yazmış. O kuvvet gelince,tertibat alacak,hücum edecek,bu eşkıyayı püskürtecek ve yolu açacakmış... Peki iyi ama, bu eşkıyanın kuvveti nedir, neresi , nasıl tutmuş, ne kadar kuvvetle ve ne vakit gelecek ? Bu muammalar halledilinceye kadar,geri ,Erzincan'a dönmek ve kim bilir ne kadar günler beklemek lazım !Bizim ise işimiz pek aceleydi.Ben ,Erzurum ile Sivas arasındaki mesafeyi normal zamanda alıp kararlaştırılan günde,Sivas'ta bulunamazsam,şurada veya burada,şu veya bu sebeple korktuğum ve kaldığım , Sivas'ta ve her tarafta duyulursa,panik başlayabilir işler altüst olabilirdi. O hâlde karar ? Tehlikeyi göze alıp yola devam etmek.Başka çaremiz de yoktu.Yalnız ufak bir tedbir almayı uygun buldum. Hafif makineli tüfeklerle silahlanmış fedakâr arkadaşlarımızdan birkaçını (şimdi bir alay komutanı olan Osman Bey,ki Tufan Bey adıyla tanınmıştır,bunların başındaydı.)bir otomobille kendi otomobilimizin önüne geçirdik.Sağdan soldan gelecek uzak mesafedeki ateşlere aldırmayarak,otomobiller,hızla şose üzerinde ilerlemeye devam edecek.Vurulan , ölen olursa ,onlarla meşgul olunmayacak...Tam şose üzerinde ve yakınında,şoseyi kapayan eşkıya ile karşılaşılırsa, hep birden otomobillerden atlayacağız ve bunlara hücum ederek yolu açacağız ve kalanlara tekrar kullanılabilir durumdaki otomobillere binerek hızla ileriye doğru uzaklaşarak yola devam edecekler... İşte verilen emir de buydu...
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.