Her yuva hareketin meyvesidir. Bize en yakın mekâna kendimizi yansıtırız ve mekânın bu kısmını mahrem bir şey, dünyanın bedenimizle özel bir ilişkisi olan bir kısmı yaparız; bedenimizin bir dünyevi ve maddi yayılımıdır. Evimizle ilişki tam olarak bir içine batma, gömülme ilişkisidir; Bir nesne gibi karşısında durmayız onun; orada, denizin içindeki bir balık gibi, ilk çorbalarındaki kökensel organik moleküller gibi yaşarız. Aslına bakılırsa, balık olmayı hiç bırakmadık. 'Tiktaalik roseae', evreni içine batacağımız bir denize dönüştürmek için geliştirdiğimiz biçimlerden sadece biri.
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası