“ruhum bir denizanası gibi suyun içinde süzülüyordu. böyle hissettiğimde dünya yaşamak için kolay bir yer hâline geliyordu. sezgilerini kapattığın odanın kilidini açıyor, kalbinin bariyerlerini kaldırıyordun. öyle ya da böyle suyun içinde suyla bütünleşiyordun. onunla süzülüp giderken varoluş acısı çekmiyordun. (...) böyle düşününce, boğularak ölen insanların bile vücutlarındaki zarafeti görüyordum.”