Bir gün üç arkadaş hayatlarında bir sürpriz olmasını istiyorlarmış. O gün arkadaşlardan Ali bir yerden dönerken duvarın bitiminde kapı şeklinde bir ışık görmüş. Çevresine bakınmış ki biri ışık mı tutuyor diye. Kimsenin ışık tutmadığından emin olup merağından elini ışığın içine sokmuş. Elini çıkarmış külahta dondurma gelmiş eline. İnanamış dondurma gerçek mi diye tatmış. Bakmış dondurma gerçek ve yemiş. Bir daha elini sokmuş yine dondurma. Bunu birkaç kere denemiş. Sonunda kendi kendine "ben artık dondurma istemiyorum ama hep elime dondurma geliyor" demiş. Sonra bu kapıdan arkadaşlarına haber vermek istemiş. Arkadaşları Halit ve Mehmet bunla beraber ışıklı kapının önüne gelmiş. Halit elini sokmuş oyuncak gelmiş. Birkaç defa daha denemiş yine oyuncak gelmiş. Buda başka bir şey istediğini ama hep oyuncak geldiğini dile getirmiş. Sonra Mehmet elini uzakmış sevdiği kız çıkmış. Şaşırmış bir daha denemiş eline çiçek gelmiş. Buna da hep sevgilisiyle mutlu yaşayacağı şeyler gelmiş ama bu da başka bir şey istediğini dile getirmiş. Üç arkadaş bundan işkillenmiş ve bir araya toplanıp neden böyle olduğunu düşünmüşler. Ali deneme amaçlı kapıdan kafasını içeri sokmuş bir bakmış ki her yerde dondurmalar, çikolatalar var. Her şey dondurma ve çikolatadan. Şaşırmış kafasını geri çıkarmış. Sonra Halit kafasını sokmuş hep oyuncaklar vs.ler görmüş buda şaşkınlıkla kafasını çıkarmış. Sonra Mehmet kafasını içeriye sokmuş ve sevdiğiyle evlendiğini, çocuk sahibi olduğunu ve en son yaşlandığını görmüş. Sonra üç arkadaş tekrar bir araya toplanıp bu gördüklerinin düşünce yoluyla olduğu kanaatine varmış. Hep birlikte karar verip kapıdan içeriye girmeye başlamışlar. Herkes bütün düşüncesini doyasıya yaşamış. Yanlız bir şey bilmiyorlarmış, düşünceleri biterse her şey biter. Birden etraf sanki elektrik kesilmiş gibi zifiri karanlık olmuş. Ne yapacağını bilmeyen üç arkadaş korkmuşlar. Çıkış kapısı aramışlar ama bulamamışlar. Yine düşünce yoluyla çılabileceklerino fikir etmişler ama düşünmekten beyinleri yorulduğu için çıkamamışlar. Uyuyup dinlemeye karar vermişler. Uyudukları zaman kendilerinden habersiz tüm rüyaları oldukları yerde gerçekleşmiş. Uyandıklarında kendilerini yorgun hissedince "biz dinlenmek için uyumadık mı? Nereden geldi bu yorgunluk?" demişler. Halit meseleyi anlamış. Arkadaşlarına uyudukları zaman rüyalarının gerçek olduğunu ve bunu fark etmediklerini söylemiş. Biraz kafayı toparladıktan sonra Mehmet çıkış kapısı düşünmüş. Kurtulma niyetine koşarak çıkmışlar ama üç arkadaşta hayalini kurdukları ülkelere ve şehirlere çıkmışlar ve burada tek başınamışlar. Şaşırmışlar ama bulundukları yerde tek olduklarını ve her istediklerinin olduğunu fark edince birbirlerini bulmak istememişler. Bir süre sonra Mehmet hariç diğer arkadaşlar birbirlerini özlemişler ama düşünceleri buna engelmiş. Halit bir şey satacakken müşteri hayal etmiş ama müşteriler kız ve erkek fark etmeksizin buna çok benziyorlarmış. Halit buradan kendisinin bencil olduğunu fark etmiş. Sonra vicdan meselesi yapmışlar yeniden üç arkadaş kavuşmak istemişler ama Ali dışında diğer arkadaşlarda bir değişiklik olmamış. Ali birden ilk başladığı yere dönmüş gibi olmuş. Hemen sevinerek arkadaşlarını bulmaya gitmiş. Ama bambaşka bir ortama geldiğinden habersizmiş. Arkadaşlarını görmüş meseleyi anlatmış ve kavuştuğuna sevinmiş ama arkadaşları anlattığı meseleyi hatırlamadıklarını ve yaşamadıklarını belirtmiş. Ali buna şaşırmış. Bu meseleye ne zaman başladıklarını hatırlamış ve takvime bakmış. Takvimde başladıkları tarih ve yıl ters yazıyormuş. Arkadaşlarına meseleyi inandırmak için kamera kaydı bulmaya gitmiş. Bulduğu kamera kaydı Ali'yi haklı çıkarıyormuş ama arkadaşları inanmamış. Sonra Ali kapıya dönerken zaman kayması yaşamış. Sanki gerçeğe dönmüş gibi hissetmiş. Hemen kapının yanına koşmuş ve arkadaşlarının kapının orada deneme yaptıklarını görmüş. Her şeyin normale döndüğünü anlayınca arkadaşlarına engel olmuş ve inansınlar diye elindeki delili göstermiş. Arkadaşları buna inanmış. Bundan sonra her türlü halleriyle birbirlerini kabul etmişler.
Hikâye: @kitaptanvatan