Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

EYŞAN — Sağol ata kişi, ağzın bal yesin. Aklım zengin değildir. Lakin bu iş yüreğimi kana bulamıştır, yüreğim temizdir; lakin gayrı kandan görünmez. Asi olmuşamdır hem kendime, hem törelerime. Asiliğim nedir ya? İsterem ki oğlum yaşaya, kızım yaşaya. Hepsi budur asiliğime sebep. Mahmud'um devrildi gitti. Bir gecede olan saçım ağardı. Oğlumun kesik eli köyünüze hudud oldu. Lakin ben huzurunuza gelmekten yılmamışem. Şimdi diyem ki ben siye: Törelerimizi aklımızın tartısına yeniden vurak. Ve gayrı Mahmud'um gibi yiğitler ölmeye, Yezida gibi cerenler can çekişmeye. İşte bütün diyeceklerimin mayası budur. İzniyiz olursa, bir çift lafım da Yezida'ya vardır. Yezida, yiğit kızım benim, cerenim benim. Bunca zaman bir başına ölüme durmuşsen, bir Mahmud'un sevdası uğruna hemi? Bilirem törenizdir, giremem o dairenin hududundan içeri; saçına, tenine dokunamam; yüz süremem esvaplarına. Mahmud'umun nefesini alamam senden. Lakin şunu bir iyice belleyesin ki, Yezida kızımsan benim; ölüme de gitsen, ölümden de dönsen kızımsan benim, gelinimsen gözümde. Sevdanın mezhebi, dini, cinsi-cibilliyeti yoğ imiş. Havar ki Mahmud'umu yitirende öğrenmişem buni, geç kalmışam. Dilerem ki herkes erini, oğlunu, kızını yitirmeden öğrene. (Yezida konuşmaya başlar, gözlerinden yaşlar süzülmektedir. Yezida konuşunca herkes ayaklanır. Cümle dağlarda yankı bulur Yezida'nın konuşması.) YEZİDA — Hoş gelmişsen aney. Elin öpmek isterem. Lakin ölümün başını beklerem. Ölümün, yiğidimin, erimin başını. Çıkamam dairemden dışarı. Ve de ölümümden dışarı. Mahmud'un kanı alnımda, muradı boynumda kurumuştur. Dilek Ağacı kurumuştur. Dilek Ağacı'nı da çevrelemişem ki, bundan böyle kimse adak dilemeye bu ağaçtan, kimse murat beklemeye, kimse bizim gibi kurumaya... EYŞAN — Yezida! Kızım benem! Gelinim! Mahmud'umun yadigârı! RAŞA — Yezida! Yezida! Konuş kızım konuş. Konuş ki ağzından uçurduğun sözler gökyüzünü doldursun. Kuzgunlar kovulsun! EZİDİ KADINLAR — Yezida'nın dili çözüldü. Dünya toprağına değdi sesi Kelamı dünya toprağın çiğnedi. RAŞA — Çıkasın o dairenin dışına Yezida! Yeter bu zulüm gayrı! Bu çile dolsun artık! Hangi anaya bu çile, bu zulüm reva görülür? Yüreğim dayanmaz artık! Silesin o daireyi gayrı, çıkasın dışarı! Analık hakkımı koyuyem ortalık yere, analık hakkımı koyuyem! Analık hakkımdır bu senden! Bu dileğim analık hakkımdır! YEZİDA — Ben analık hakkını ödemişem aney, sözünden çıkmamışem şimdiye. Bu benim sevdalılık hakkımdır. RAŞA — Nasıl bir sevdalılık hakkıdır ki ölümle ödenir Yezida? YEZİDA — Bu nasıl törelerdir ki sevdayı ölümle ödetir aney? EYŞAN — Eğer gönlün olursa, başın beklemek isterem Yezida. Senin oğlumun, Mahmud'umun başını beklediğin gibi, ben de senin başını beklemek isterem. Başında durmak isterem, senin dileğin olursa... YEZİDA — Eğer senin de gönlün olursa, rızan olursa aney, ben de Mahmud'un yanına gömülmek isterem. Teni tenime, canı canıma değsin isterem. Bunun için dillenmişem şu ölüm dairesinde. Bunun için sesimi uçurmuşam sizlere. Bir tek bunu isterem senden aney, bir tek bunu... EYŞAN — Ataların komaz Yezida, ataların razı gelmez. Vermezler bana o cân bedenin. YEZİDA — Ölümün de töresini yaparlar hem aney? Mezarımın da töresini yaparlar? Ölünün son dileği buyruktur oysa: Ben Mahmud'un yanına gömülmek isterem! DOKUZ KARDEŞ — Çık dairenden dışarı Yezida! Hemen vuracağız seni! Bizi ele güne karşı başı eğik etme! EZİDİ KADINLAR — Çizilen daire kutsaldır. Törelerimiz ve de dinimiz böyle buyurur. Dairenin içindeki her kim olursa olsun dokunulmazdır. Törelerimize karşı duramazsınız. Siz ki böyle töre öcü kovalarken, dairenin içindeki Yezida'yı vuramazsınız. YEZİDA — Töreleriniz beni Mahmud'umdan ırak tutmuştur. Ben de törelerinize göre ölürem. Bir Ezidi kızı, bir Müslüman eriyle evlenemez. Ve de çizilen daire ölüm gelmeden silinemez. EZİDİ KADINLAR — Yezida bilir ki, her şeyden geçersiniz, lakin törelerden geçemezsiniz. Işıklar.
Sayfa 89 - Metis YayınlarıKitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.