Bazı eserlerin yazılım amacını anlayabilmek için önce yazarın kendi hayatına inmek gerekir. Bahçe, Küller de bu eserlerden biri. Zira yapıt; Danilo Kiş'in II. Dünya Savaşı hemen öncesindeki çocukluk yıllarına, yaşadığı açlık sürecine, tehdit altında olan halk içinde kendi ailesininde sürekli olarak savrulduğu ve babasının sürekli olarak değişen ruh hali ışığında aralarındaki ilişkinin iç yüzüne değiniyor. Otobiyografik bir eser Bahce, Küller. Savaş sürecinin kıskacında talan olan bahçelerin ardından bir toz bulutundan uçuşan küller gibi savrulan yazarın hayatından bir kesit. Kiş, annesine daha yakın hatta ona hayran ama babasının sürekli değişen ruh halini anlayamıyor. Babasının gördüğü ruh ve sinir hastalıkları tedavisi sonucunda sonrasında anlayacağı üzere babası nevrotik kişilik bozukluğundan muzdarip. Üstelik yazarın, babasından sağlıksal olarak miras aldığı birtakım sorunlar da var. Maalesef ki sürekli olarak tarumar olan hayatları Nazi kampları ile daha çok altüst oluyor. Yazar, annesi ve kız kardeşi ileAuschwitz'e gitmese de babası maalesef ki kampta hayatını kaybediyor. Her ne kadar baba-oğul olarak anlaşması zor bir ilişkileri olsa da Danilo Kiş'in hayatını derinden sarsan bu olay, aklıma bir başka dokunaklı hadiseyi getiriyor. Danilo Kiş akciğer kanserinden öldüğünde, babasının Auschwitz'e gönderildiği yaşta. Tabii bu kısımlar kitap içerisinde yok, benim kendi öğrendiğim bilgiler ama okurken beni çok sarstı. Yazarın müthiş bir betimleme gücü var, uyku meleği metaforu harikulade işlenmiş. Singer marka dikiş makinesini anlatırken kullandığı tasvir ve betimlemeler öylesine etkileyici ki bir başka görür oldum. Bazı hayatlar var ki okurken yüreği kor gibi yakarken boğaza yumru oturuyor. Kendine has şiirsel ahengi, duygu geçişleri ve ele alış biçimi ile sizlere de tavsiyemdir.

Bahçe KüllerDanilo Kiş · Jaguar · 2021139 okunma

·

51 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.