"Bu adamlar, dünyaya ebedî koca, daha doğrusu yalnızca koca olmak için gelmişlerdir. Bu erkeğin evlenmekten başka görevi yoktur. Evlendikten sonra, bir karakter sahibi olsa bile, hemen karısının bir parçası halini alır. Bu gibi kocaların belirgesi alınlarındaki malum süstür."
Dostoyevski romanının kahramanını bize bu şekilde anlatır. Gerçekten de bence cinsiyet ayırmaksızın bazı insanların hayatlarının amacı halini almış olan bu evlenme isteği nereden gelir bilinmez. İnsanın acziyetinden mi? Yoksa 'bakın ben de buradayım' diyerek topluma kendini kabul ettirme çabasından mı? Emin değilim.
Kitabı beğendim, herkese tavsiye ederim.