Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

416 syf.
6/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Linçleme... şey pardon inceleme (:
TRT için verdiği röportajda Halid Ziya'nın Kırık Hayatlar diye tanımladığı insanları kendi Tutunamayanlar'ına yakın bulduğunu söylüyordu Oğuzcum Atay... Bu sözün üzerine okumaya karar verdim kitabı. Açıkçası hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur. Oğuzcum Atay'ın bu benzetmesine dayanarak Selim ya da Hikmet gibi karakterlerle karşılaşmayı beklerken Jane Austen'in Gurur ve Önyargı'sını okurken buldum kendimi :) Aşkı memnu okumadım izlemedim de ama olayın ne olduğunu az çok biliyorum. Bu kitap da ondan pek farklı değil gibiydi... Uşaklıgil bu romanında İstanbul'un soylu tabakasının sosyal ve evlilik hayatlarını ele alıyor ve onları eleştiriyor. Uşaklıgil güzel eleştirmemiş... şimdi ben birazcık eleştireceğim :)) Olaylar, Doktor Ömer Behiç'in ailesiyle birlikte yeni evlerine taşınmasıyla başlıyor... Selma ve Leyla adında 2 çocuğu olan Ömer eşi Vedide ve çocuklarıyla birlikte mutlu, huzurlu bir yaşam sürmektedirler. Doktor olan Ömer, ziyaretine gelen Kırık Hayatlar diye tanımladığımız hastaların hayat hikayelerini eşi Vedideyle paylaşıyor ve ikisi beraber bu hayatları kınıyor ve eleştiriyorlardı. Ama ne demişler, gülme Menderes gülme... senden büyük Allah var  :D Nitekim olan tam olarak bu... Vedide bir yandan bu soylu ailelerin evlilik dışı ilişkilerini dinlerken bir yandan da acaba bir gün benim de başıma gelir mi, benim de mutlu huzurlu yuvam dağılır mı endişesiyle yaşar. Ve gün gelir keser döner sap döner arkadaşının çapkınlıklarını eleştiren ve onu erdemsizlikle kınayan Ömer, kendini güçlü irade sahibi diye tanıtmış ahlak timsali Ömer arkadaşından daha alçak konuma düşer... Demek ki bu kitaptan öğreneceğimiz ilk ders neymiş? Ne oldum değil ne olacağım demeliymişiz... Başkalarını eleştirirken arada dönüp kendimize de bakmalıymışız... Peki ikinci ders nedir diye merak edecek olursanız; ikinci ders insanoğlunun ne kadar hırslı ve açgözlü olduğunu gösteriyor bu roman bize... Mutlu bir ailesi, sıcak yuvası, sevimli çocukları ve gencecik güzel eşi olan Ömer tüm bunları bir kenara atıp başka aşk serüvenlerine merak salıyor. Ve bunu yaparak o mutlu hayatını bir Kırık Hayata dönüştüren açgözlü Ömerin ibretlik hayat hikayesini bize sunuyor kitap... Açıkça söylemek gerekirse kırık hayatlara hiç acımadım... Tutunamayanlar'ın kimler olduğunu hepimiz biliyoruz sanırım... Hayatla bir türlü barışamamış, insanlarla anlaşamamış, ne kadar çabalasalarda tutunacak bir dal bulmayan kimselerdi Tutunamayanlar... Ama Kırık Hayatlar öyle değil işte... Kendi hayatlarını kendileri mahvettiler. Bu yüzden hiç empati yapamıyorum. Hak ettiler. İster Ömer gibi mutlu yaşamlarını bir aşk çılgınlığına kurban verenler, ister de Suzidil gibi evlilik hayatının cehenneminden kaçıp, hiç değilse çocuğunu kurtarmak yerine o cehennemde duran "Her gün sabahtan akşama, kadar dayak yemek, mahkemelerde sürtmekten daha iyidir, kuşkusuz" diyenler olsun hiç farketmez... Kendi hayatına sahip çıkamayan birinin yakınmaya hakkı yok. Söylemesi kolay, yapması zor biliyorum ama imkansız değil... İnsan iradeli varlıktır, bir şeyi isterse yapabilecek kapasiteye de sahiptir, hiç değilse çabalaması lazımdı, olmasa bile ben elimden geleni yaptım diyebilmeliydi. Bu sefil yaşamı kendine reva gören birine ne acırım ne de empati kurarım... Ama hikayede kırık hayatları olmamasına rağmen beni daha sinirlendiren karakterler de vardı... Suzidil nihayet boşanmaya ve bu sefil hayattan kurtulmaya karar vermişken, hiç evli bile olmayan evin hizmetçisi Andelip bacı onu fikrinden alıkoymak için "Erkek ne yaparsa kadın dayanmalı..." diyerek onu bu karardan caydırır. Vedide de ona destek olarak dayanmalıyız başka çaremiz yok der. Sinir olduğum bir diğer karakter de Şekure oldu. Geçen bir ileti paylaşmıştım kitaplarda sinir bozucu karakterler başlığı altında aşkından ölen kadın karakterleri yazmıştım... Şekure de onlardan biri. Ben cidden anlayamıyorum abi... bir insan ne kadar gurursuz ne kadar onursuz olabilir ki kendisine değer vermeyen, sevmeyen hatta aldatan birinin aşkından ölsün... Aşkta gurur olmaz falan ama bu kadar da değil... her şeyin cıkını çıkarmayın bir zahmet... Umarım bunlar gerçek hayatta yoktur... Varsa da ölmeyi hak ediyorlar ezikler... Karakterler arasında en sinir olduğum da Vedide'nin babası olacak şerefsiz haysiyetsiz namussuz mansur beydi şüphesiz... Damadım kızıma belli etmeden aşk maceraları yaşayabilir falan diyordu. Hadi bunu geçtim, yaşlı adam işte konuşuyor kime ne... Ama evin 15 yaşlı hizmetçisi İsmete yürümesi gerçekten iğrençti, kullandığı üslup daha beterdi... ❝ «İsmet, tam çağındasın, anlıyor musun yavrum? Taptaze olduğunu sezebiliyor musun, çocuğum?» sözcükleri kesik kesik çıkıyordu. ❞  Ömer ve Vedide'nin buna tepkisi de bir o kadar rezaletti... ❝ Altmış beş yaşındaki bir adamla on beş yaşında bir Çerkez kızı...»  Ömer Behiç, güldü:   «Ancak yarım yüzyıllık bir fark.. O kadar fazla değil. Kız, gelecek yıl Tayyar Efendi'ye bir bebek getirirse hiç şaşmam.» ❞ İstediğinizi deyin, o dönem bunlar normal miymiş, kızlar o yaşta mı evlenirmiş, bilmem neymiş... umurumda değil. O dönem böyle olması olayın iğrençliğini değiştirmiyor... Evet sanırım kitapta linçlemediğim kimse kalmadı  :D Şey... hepsi hak ettiler bence, gayet haklıyım yani as usual (: Türk edebiyatını oldum olası bu zihniyetler yüzünden sevemedim... hala sevmiyorum ve her okuduğum kitapta sevmemek için geçerli sebepler buluyorum... Velhasıl... Jane Austen sevenler bunu da mutlaka okumalı bence, çok seveceksiniz garanti veriyorum :D Kitap genel olarak fena değildi ama fazla uzatılmıştı bence... Ömerle Neyyir'in yatak maceraları beni gerçekten ilgilendirmiyor hani... ben kırık hayatlar okumaya geldim bir anda kendimi smut okurken bulmuş gibi bir şey oldum (: Ben okuyup işkence çektim... siz de mutlaka okuyun. Tavsiyemdir <3
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · Özgür Yayınları · 20161,581 okunma
··
537 görüntüleme
2 önceki yanıtı göster
♡ λiβerellα δe λucens ✰ツ okurunun profil resmi
Ben izlemedim🌝💔 Yigit kendini kurbanlık kuzu gibi hissettiği için yapalım dedi galiba bxjwhshwxgsy
17 sonraki yanıtı göster
♡ λiβerellα δe λucens ✰ツ okurunun profil resmi
Oğuzcum Atayın hatrı için 6 puan veriyorum yoksa 2 puan kafi yani (:
♡ λiβerellα δe λucens ✰ツ okurunun profil resmi
Adamın ismi Halid'miş... ben halit yazmışım incelemede 🥲🤦🏻‍♀️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.