18 Mart 2022 Okuduğum en farklı, en ilgi çekici ve en zengin romanlardan biriydi. Nacizane birkaç paragrafla eseri övmek isterim. Hikayesi Osmanlı zamanının İstanbul'unda geçiyor ve anlatılan zaman, ortamlar eskiye büründürülmüş. Masalsı anlatımıyla, birer efsane ile başlayan bölümlerin ardından asıl hikayedeki karakterlere geçilmesi, yazarın çok güçlü bir kalemi ve planlı, ayakları sağlam basan bir kurgusu olduğunun göstergelerinden biri. Kitabın içinde kitap olması durumu, felsefi boyutlarıyla kitapta bizlere sunulan gerçeklikle ilgili bazı ipuçları, mekânların egzotikliği, ilginç serüvenleri olan fantastik ögelerle bezenmiş insanlar ve daha pek çok fazla detay kitabı çok etkileyici kılmış. Ayrıca yazarın dili kullanış biçimine de değinmeden edemem, birçok eski Türkçe kelime ile beraber oldukça zengin bir dil var kitapta. Anlatılan zamanla yazılan dilin örtüşmesi ise okurken müthiş bir ahenk sunuyor bize. Hani bazı kitaplar, metinler ve filmler vardır; bitirince "tam olarak ne anlatılıyor?" sorusu altında ezilirsiniz ve onunla ilgili bilir kişilerin incelemelerini okuduktan sonra tam manasıyla kavrarsınız anlatılanı ve gözünüzde o eser bir şaheser oluverir. Şüphesiz bu kitap da öyleydi. Bol dikkatle, sindire sindire okunmalı. Tavsiye ederim.

Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,5bin okunma

·

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşe