Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Spoilersız Detaylı Seri Yorumu
O kadar bağlanmışım ki her bir sahnesine canım serimin.. Hakikaten ne varsa eski serilerde var. Bitirmemin üzerinden bir hafta geçmiş olmasına ve ben bunun üstüne 2 güzel kitap daha okumuş olmama rağmen hala daha gece rüyalarıma giriyor seri. O kadar bağlıyım, o kadar bu seriyle birlikte yaşıyorum ki.. Ya bir insan nasıl kitap okumaya sevmez? Bu seri bana bu hisleri yaşatabilecekken normal hayatın sıradanlığında solup gitmeyi bile isteye tercih etmek delilik olur, benim için bile. Neyse, edebiyat hocası gibi konuştum yine ki edebiyattan nefret ederim. Olay örgüsü, kurgusu, konusu ve olay akışı o kadar kusursuz o kadar güzel ki size daha hiç hissettirmeden bir bakıyorsunuz 200’e gelmişsiniz. 1000K’da okuduğum bazı yorumlarda millet karmaşık bir yazım dili var ve ardı arkası kesilmeyen olaylar insanı yoruyor demiş ama ben buna bazı yerlerde katılsam da bazı yerlerde kesinlikle katılmıyorum. Evet, serinin ilk kitabının hele ki ilk 150 sayfasında ağır bir anlatım var ve yazar yer yer geçmişe giderek dünyanın bugünkü halinin zeminini hazırlayan olayları anlatıyor. Bu da hem kitabı ağırlaştırmış hem de okuma hızını düşürmüş. Evet, buna katılıyorum fakat ağır bir distopik fantastik yeni bir dünyaya adım atıyorsunuz ve bunun sağlam bir temeli olması gerekiyor. Bu olmazsa bu sefer de olay akışında bazı “mantıksal çelişkiler” vardı diyecektiniz. O yüzden ağlamayı kesin ve dişinizi sıkıp ilk 100-150 sayfayı atlatın. Sonra zaten elinizden bırakamayacaksınız. Bunlara ek olarak, ilk kitabın sonundan sonra ikinci kitap 6 ay sonradan başlıyor ve biz yine bi ilk 100 sayfada kısaca geçmişe dönüp bu geçtiğimiz 6 ayda ana karakterimiz ne b0klar yemiş onu okuyoruz. Herkes buraya da alışma zorluğu vs çekmiş ama ben 1.5 saatte 250 ye geldiğim için onların hislerine herhangi bir yakınlık hissetmiyorum. Bana kalırsa gayet hızlıydı. Sizin anlamanız kıt olabilir. Şaka yapıyorum tabii ahahshaha ;) Evet, milletin canım serimi gömme çabalarına yerinde ve tatmin edici yanıtlar verdikten sonra () birazcık da kendi fikirlerimden bahsetmek istiyorum. İlk olarak yazarımız kesinlikle bombastik bir kadın çünkü her kitabın sonunda bombastik bir olay patlatmış. Öyle ki normalde ben seri aralarına çerezlik bir aşk kitabı sıkıştırırım ki bunalım geçirmeyeyim süreli aynı evreni okumaktan. Ama yazar her kitabı öyle bir bitirmiş ki ara vermek benim için seçenekler dahilinde değildi. İlk iki kitap boyunca süren aralıksız aksiyon, kaçış, savaş, dövüş ve üzücü ayrılıklar orgazmından sonra yazar final kitabında gerilimi zirveye taşıyan bir durgunluk getirmiş seriye. Öyle ki karakterler sürekli planlar yapıyor, karşı cepheden sürekli karşı ataklar geliyor ve herkes tetikte bekliyor ama hiçbir şeyde olmuyor son 80 sayfaya kadar. Yazar bunu öyle bir ayarlamış ki bu durum normalde sıkıcı olması gerekirken size yemek yemeyi bile unutturacak mide bulandıran bir gerginlik havasına döndü her şey. Çünkü sürekli korkunç bir şeyler yaşanma ihtimali var ama karakterler bunu kendi planlarıyla savuştura savuştura kitabın sonuna kadar geliyorlar ve yazar bu arada karakterler arası ilişkilere, her bir karakterin öz geçmişine, travmalarına odaklanıyor. Zaten son kitapta ilk iki kitaptaki bütün karakterler de bir araya gelip kitabın sonundaki bombastik olaylara hazırlanıyorlar. Hele son kitabın sonunda ortaya çıkan o şeyler, yaşananlar.. Size her şeyi unutturacak merak etmeyin. Bunlar dışında karakterlere gelecek olursak… Şimdiden uyarayım bu yazar karakterlerine kıymayı seviyor arkadaşlar.. Hepsini tek tek harcıyor ve sizin kalbinizi parçalarken gözünüzün yaşına da bakmıyor. İşte böyle bir zalımın kızı. Hele ikinci kitabın sonu ve son kitabın sonunda öyle bir için parçalandı, öyle bir yıkıldım ki üç gün zırladım. Liam, Cole, Chubs, Suzume, Vida, Jude, Nico, Cate… Hepsine öyle bir bağlandım ki.. kendimi onlardan biri gibi hissediyorum. Ana karakterimizin de her kitabın sonunda kendine yeni bir şeyler katıp iyice kendini güçlendirmesi tadından yenmeyecek bir detaydı. Başına öyle şeyler geldi ki… Ben bile yıkıldım ama kız what doesn’t kill you makes you stronger diyerek daha da güçlendi, ayakları daha bir yere sert ve sağlam basmaya başladı. Verdiği tavizler giderek azaldı. İlk kitabın başındaki ürkek ve çekingen kız gitmiş ikinci ve üçüncü kitapların başında resmen bir mutant gelmişti seriye. Her zaman demişimdir güçlü karınları çok severim diye. Bu baskımdan ana karakterimiz Ruby de beni kendine bağlamayı ve aşkı etmeyi başardı. Ne diyebilirim ki okumazsanız çok şey kaybedersiniz.. ••• Seriye puanım: 5/5 Hoşçakalın •••
Karanlık Zihinler
Karanlık ZihinlerAlexandra Bracken · Parodi Yayınları · 20213,528 okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.