Su gibi akıcılığıyla elimden hiç bırakmak istemediğim bir kitaptı ama içinde yaşananlar, Tara'nın atlattıkları bana o kadar dokundu ki sindire sindire okumak zorunda kaldım. Tara'nın ne olursa olsun kendisini toparladıktan sonra her seferinde ailesine geri dönmesi ve her seferinde de yine mahvolarak oradan çıkması yaşanış biçimiyle olmasa da mentalite olarak benim kendi hayatımla bağdaştırabildiğim bir durum.
Binbir badire atlatıp yine de aydınlık günlere ulaşabilmiş bir insan olarak yazarın hikayesini çok ilham verici buldum. Anlattıklarının gerçeğe en yakın versiyon olmasına verdiği özen ve kendinden şüphe ettiği durumlarda bunu okuyucuyla paylaşmasıyla, dahası yaşadığı zorlukları ne kadar utanç verici olursa olsun tüm çıplaklığıyla aktarmaya çabalaması takdire şayan.