Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ayaz'ın Sultan Olması
Hikâye Sultan Mahmud, bir gün has kölesi olan Ayaz'ı huzuruna çağırdı ve onun başına taç giydirip tahta oturttu. Sonra da ona, "Artık sultan sensin, asker senin ernrin- de, bu ülke senin. Senin padişahlık etmeni istiyorum. Ayın da kulağına küpe tak, balığın da... Her şey sana kul köle olsun" dedi. Bunu işiten, herkesin hasetten gözü karardı. Halk, "Hiçbir padişah, bir köleye böyle bir ih sanda bulunmamıştır" diye söylenmeye başladı. Fakat akıllı Ayaz, Sultan Mahmud'un yaptığından dolayı ağlamaya başladı. Bu hali görenler, "Deli misin sen? Şu kavuştuğun devleti anlamıyor musun? Padişahlığa kon- dun. Neden böyle ağlıyorsun? Otur, neşelen!" dediler. Ayaz onlara şu sözleri söyledi: "Siz doğru yoldan o ka- dar uzaktasınız ki bu durumu anlamıyorsunuz. Sultan beni kendinden uzaklaştırıyor. Onunla meşgul olmaya- yım diye, beni dünyayla oyalıyor. Bütün dünya saltana- tını bana verse bir an bile onun huzurundan ayrılmam. Ne derse yaparım. Ben onun saltanatını, ülkesini ne yapayım? Benim saltanatım, onun yüzünü görmemdir." Sen de Allah'ı istiyorsan eğer kulluk etmeyi Ayaz'dan öğren! Ey gece gündüz bezgin duran! Ey saçma sapan sözlere dalan! Her gece senin için Allah katından melekler iniyor. Sense edepsizce öylece duruyorsun. Ne gündüz bir adım atıyorsun ne de gece. Melekler seni kar- şılamak için geliyor da sen onlardan uzak duruyorsun. Yazıklar olsun sana! Sen bu işin eri değilsin. Bu derdi kime söylemeli? Yolda cennetle cehennem varken, ca- nın bu işten nasıl haberdar olabilir ki? Fakat bu ikisinden de geçersen saadetin sabahı gece içinden doğar.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.