Dünyamızdan binlerce kat büyük olan ve iki güneşe sahip Serra gezegeninde, daha önce görmediğiniz sayısız çeşitlilikte hayvan, insan ve bitki türleri yaşamaktadır. Altın topraklara sahip bu büyülü gezegende, sonsuz ırmaklarda insanlar, kanunsuz ve kimsesiz topraklarda ejderhalar ve arklar da yaşamaktadır. İnsan nüfusunun yüz milyarı aştığı bu topraklarda birbirleri arasında gelişim farkı olan insanlar da vardır. Burada yaşayanlardan biri de Zan’dır. Zorlu doğa koşullarına sahip kimsesiz topraklarda yaşayan Zan ve dedesi, büyü teknoloji komitesi başkanından ve kızı Tara’dan yardım isterler. Bundan sonrası sorgulamalarla geçer.
Kitap; mitoloji, fantastik, bilimkurgu ve tasavvuf karışımı bir roman. Okurken sorgulatan, düşündüren bir eser. Fantastik bir türde tasavvuf tarzı nasıl olur diye düşünebilirsiniz. Yazar tasavvuf öğelerini öyle güzel yedirmiş ki kurguya, en az bir yabancı yazar kadar tarifsiz bir hikaye ortaya çıkmış. Kitabın başında gezegene ait bir harita ile başlıyoruz. Fantastik öğelerle ilerleyen eserde yer yer yapılan sohbetlerde şahane bilgiler de veriliyor. Tasavvuf ve fantastiğin böylesi kurguya yedirilmesi ile, okunması keyifli ve çok başarılı bir eser ortaya çıkmış. Bilim ve teknoloji ile donatılmış büyülü bir dünyada, üç türün birbirine çok güzel bağlandığı, yalın ve merak uyandırıcı bir kurguydu. Türü sevenlere tavsiyemdir.
#Zan
^
^
#alıntı
Bilmelisin ki gelecek de bir zamanın geçmişidir. Ayrıca zaman, kendi içinde dönen bir döngüdür. Öncesi ve sonrası baktığın yere göre değişir.
^
İyi ki sesi güzel insanlar var. Yoksa kendi sesimiz yeter miydi ruhumuzun susuzluğunu gidermeye?
^
^
@fatihsalvan_ #birarifinfantastikromanı @martiyayinlari 
Leyla Şeker #bloghemsire #edebiyat #kitap #bookstagram
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.