ZAN
“Okudukça, anladıkça bulunduğu toplumdan uzaklaşmaya başlar insan. Bir süre sonra mesafe öyle açılır ki iki tarafta birbirinin ne dediğini anlamaz hale gelir.”
“Çok gezen bilir, çok okuyan anlar. İnsanın göremeyeceği ancak anlayabileceği şeyler de olduğundan, okumak gezmekten daha geniş çerçeveye sahiptir.”
Fantastik üzerine yazılmış eserin içerisinde bilimkurgu ve tasavvufa da yer verilmiş. Hatta siyaset ile ilgili kısımlar da yer alıyor. Biraz gönderme yapılmış gibi. Kitabın giriş kısmında her ne kadar 4000 yıl önce yazsa da; ahlaksızlığın, adaletsizliğin ve merhametsizliğin altın çağı bu dönemlerde gerçekte de yaşıyoruz. Onların Tanrının varlığını unuttuğu gibi bizlerin de yaratıcımız Allah’ı unuttuğumuz kesin ki bunca olay yaşanıyor... Altın ülke, kanunsuz topraklar, kimsesiz topraklar, gökkuşağı adası ve buhran ormanı derken büyü-teknoloji çağının yaşamdaki yerleri, mitolojik kısımlar, çocuksuz çiftin 40 yıl boyunca Tanrı’ya yalvarması, Tanrı’nın cevabı sonrası su gücünü kadına vermesi, karanlık enerjiyi de erkeğe vermesi sonucu oluşan iki ark sonrası insan ömrü içinde 200 yıl ömür biçilmesi. Ardından karanlık ark hoşgörü ve sevgi nidalarından kibrine yenik düşmesi sonucu yaşananlar... kitapta siz okurları bekliyor. Farklı bir eser olmuş. Tarzım dışı olan bu eseri okurken keyif aldım ve güzel alıntılar çıkardım. Eserin sonunda da Zan’ın sözleri tam bir nokta sözü olmuş. İnsanlığımıza muhteşem bir gönderi olmuş. Yazarımızın emeğine sağlık. Sevgiyle...
#fatihşalvan #zan #okudumbitti #yorum