Canan Tan - Piraye Farklı kültürlerin çatışmasını anlatan bir roman. Piraye İstanbul kızı, Haşim Diyarbakırlı bir ağa oğlu. Aynı üniversitede tanışıp ileriye dönük ilişkileri başlıyor ve evlilik. Esas konu buradan sonrasında, Piraye’nin Diyarbakır’a yerleşmesi kayınvalidesi ve çevresiyle yaşadığı olumsuzluklar. Bunları aşabilecek mi? Sonuçları ne olacak? Akıcı bir dille kaleme alınmış, sürükleyen bir kitap. Töreler kadınlara mı zulm eder? Erkekler de boyun eğerek bazen zorbalığa maruz kalır mı? Hiç bu açıdan baktınız mı bu olaya? Sanırım hep bir tercih var insanların karşısında ama hangi yönün iyi olacağını bilemeden seçilene yönelim, akışa bırakmak kendini… Zor düşünceye itti beni kitap, Piraye oldum bazen ama yaptıklarını yapmayarak, Haşim oldum bazen de yine yaptıklarını yapmayarak. Uzaktan davulun sesi işte, içinde olmadan bilemediğim bir seçimdi bu. “Bence aşk aranmamalı, kendi kendine gelip sahibini bulmalı…” “Aşık olmak da bir yatkınlık, bir yetenek işi galiba… Ve… bu yeteneğin bende olmadığına inanmaya başlıyorum artık.” “Her şeyi, herkesi unutmuş ve unutulmuş olmak işime geliyor belki de.”

PirayeCanan Tan · Doğan Kitap · 201644,4bin okunma

·

81 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cüneyt T.