Emîrü'l-mü'minîn Ali -kerremallahu veche- Allâh'a duâsında şöyle demiştir:
"Yâ Rabbi, akılları yaratırken onlara esas kıldığın, mîsakları ka-
bul ederken şart kıldığın, peygamberleri göndermekte ve kitapları indirmekte kanun olarak koyduğun, farzlarına evvel, tâatına nihâyet yaptığın, haseneleri kabulde ve seyyieleri mağfirette şart olarak buyurduğun tevhidine erdirmeni istiyorum. Bu yolun akaid, amel, ahlâk ve mârifet makamlarını ve bütün ubûdiyyet neş'elerini içinde bulunduran bir istikâmet istiyorum. Beni ifrâta ve tefrîte düşürme. Hakîkatın en emin ve en mutedil yolundan ayırma. Zor yerlerinde yardımını kesme ve nice avâm ve havassın başına geldiği gibi ayaklarımı kaydırma, Bana yar-
dımcı ol ve beni doğru yoldan ayırma.” "Bizi sırât-ı müstakîme ulaştır.” Yahud, "Bize sırât-ı müstakîmi göster.”