Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Konuşma ve yazma ortaya çıkmadan önce biz ve diğer bütün hayvanlar sezgisel olarak düşünüyorduk. Düşünün, çıktığınız bir kır yürüyüşünde hiç beklenmedik bir uçurumun kıyısına gelmişsiniz, o kadar yüksek, o kadar dik bir uçurum ki bir adım daha atarsanız öleceğiniz kesin. Böyle bir şey olursa beyniniz önünüzdeki görüntüyü analiz eder ve milisaniyeler içinde tehlikeyi anlar. İleri doğru yapacağınız bütün hareketler engellenir. Kısa süre önce yapılan ölçümler bu içgüdüsel tepkinin tehlikenin fark edilmesinden sonra 40 milisaniyede oluştuğunu gösteriyor, demek ki siz daha uçurumun bilincine varmadan epey önce oluşuyor. Başka bir deyişle, hayatta kalma nedeniniz düşme tehlikesi hakkındaki akılcı bilinçli düşünceleriniz değil içgüdüleriniz. İnsan medeniyeti sezgileri kötülemeye başladığında kötü bir dönemeç almıştır. Sezgi olmazsa ölürüz. Einstein'ın dediği gibi, "Sezgisel zihin kutsal bir armağandır, akılcı zihinse inançlı bir uşak. Biz uşağı onurlandıran, armağanı unutan bir toplum yarattık."
Sayfa 34 - Kolektif Kitap
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.