Yazarların ilginç yaşam öyküleri okuma tercihlerimi etkiler. Su Adamı İthaki Bilimkurgu Serisi 21. kitabı. Yazar Sovyetler Birliği’nin Jules Verne’i olarak tanıtılıyor. 30 yaşında felç geçiriyor ve altı yıl yatağa bağlı kalıyor. Bilimkurgu eserlerini o dönemde yazıyor. Wells hayranı ki onunla tanışmış. İkinci dünya savaşında Almanlar Leningrat’ı kuşattığında Puşkin köyünde açlıktan ölüyor! Okumayı düşünenler için “Su Adamı” nı değerlendirecek olursam; Dil akıcı, konu çok sürükleyici, çeviri müthiş olmuş. Yazarın Rus olmasına rağmen kitapta Rus kültüründen en ufak bir parça yok. Hikaye Arjantin’de geçiyor. Yazarın empati yeteneği, gözlem gücü yüksek. Muhtemelen o dönemdeki biyolojik ilerlemeyi takip ediyor. Darwin teorisine hakim. İlk yaşamın suda başladığı, evrimle bu günlere gelindiği, kökenimize dair verileri vücudumuzda barındırdığımızı biliyor. Biraz Wells’in “Dr Moreau Adası “ etkisi hissediliyor. Etkilenmiş ama kitabı bu temel üzerine oturtmamış. İnsanın balığın solungaçlarında bulduğu sınırsız özgürlüğe duyulan istek var. Bilim ahlakı, kilise-bilim çekişmesi, güç-adalet ilişkisi kitapta sorgulanıyor. Katolikliğe ciddi bir eleştiri var. Geleceğe dair umut var. Peki ne yok? Duygusal tahlil yok. Çok fazla betimleme yok. Hüzünlü ve sürükleyici bir hikaye var. Gelelim konusuna; Salvator Arjantin’de yaşayan çok becerikli ve gizemli, zengin, güçlü bir doktor. Özellikle fakir kızılderililere yardım ediyor, şifa dağıtıyor. Deniz kenarındaki Malikanesi bölgenin umut merkezi oluyor. Bulunduğu bölgede inci avcılığı ve balıkçılık var. Karşımıza kahramanımız ihtiandr çıkıyor, hem suda hem havada nefes alabilen su adamı. İhtiandr Yunanca Balık Adam demek. (Sovyetler Birliği’nde inşa edilen sualtı yapılarından birine bu isim verilmiş.) İhtiandr’ın varlığı keşfedilince para hırsı ile iyice canavarlaşan Zurita ve bilimden korkan kilise devreye giriyor. Kitaptaki aşk hikayesi deniz kızının öyküsünün tersi olarak işlenmiş ve hikayeyi zenginleştirmiş. Romandaki belirgin zayıflıkların onun popülerliğine zarar veremiyor olması, ince ve derin çekiciliğini ortadan kaldıramıyor olması ilgi çekici. Ben İhtiandr’ı çok sevdim. Okurken aklıma yıllar önce izlediğim Water World filmi geldi. Belki senarist de bu kitaptan esinlendi. Kitabın sonunda Yeremey Parnov’un son sözü ile bitiş güzeldi. Beklentimin çok ötesinde iyi bir kitaptı. Bilimkurgu severlere öneririm.

Su AdamıAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 20173,480 okunma

·

39 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.