“Ama o bizim hayatımızdı, yani olabilirdi, diye düşündüm. Bizim hayatımızdı ayrıca.” “Anladım. Anladım. Öylesine garip bir hikaye ki.” “Biliyorum. Kimse buna inanmaz.” Amerikalı yazar #PhilipRoth ‘un #Aldatma kitabını kapanıştaki bu diyalog ile yorumlamaya başlamak istedim. Kitabın merkezinde Londra'da yaşayan evli, orta yaşlı Amerikalı bir yazar ve eskiden öğrencisi olan evli, zeki, iyi bir öğrenim görmüş, etkileyici bir üslupla konuşan ve otuzlarındaki metresi İngiliz kadın, küçük bir odada buluşur ve eşlerini aldatırlar, sevişmeden önce ve sonra konuşurken kendilerini en ince ayrıntısına kadar birbirlerine yani okura açık seçik anlatırlar. Kitap içinde bir kitap okuyorsunuz aslında. Kitapta Yahudi, Amerika, İngiliz ve Tel Aviv vurguları da bolca mevcut. Peki aldatma nedir? Yeni bir dokunuşla günlük sıradan ilişkilerin boğuntusundan kaçış mı? Bireyin kendini arayış sürecinde "yaşanmazsa olmaz" bir uğrak mı? Haz, şiddet ve ihanetin tadıyla bezenmiş bir yasak meyve mi? Ego'nun bitip tükenmeyen isteklerinin bir sonucu mu? Aldatan neden haz duyar? Aldatılan neden acı çeker? Aldatma, aldanma mı yoksa? Bu soruların yanıtlarının arandığı bolca konuşmalar mevcut, kitap ikilinin diyalogları üzerinden ilerliyor ve genelde kadın karakterin evliliği hakkında diyaloglar mevcut ve yazar olan erkek bu diyaloglar üzezrine bir kitap yazıyor hatta, açılıştaki alıntım buna istinadendir. Ve yazarın kendini akladığı alıntıyla da yorumuma son vermek istiyorum. "...ben sürekli birlikte uyuduğu kadının olduğu yatak odasında başka kadınları hayal eden tek erkek değilim. Hatta her zaman birlikte uyuduğu erkeğin yanındayken bu tip hayaller kuran kadınlar da var. Benim onlardan farkım, bu uygunsuz hayallerimi geliştirmeye ve yazmaya zorlanıyor olmam. Hafifletici nedenlerim ise; bunun işim, geçim kaynağım olması. Hayal dünyamda herkese karşı hainim, sadece sana karşı değil."

AldatmaPhilip Roth · Ayrıntı Yayınları · 2010113 okunma

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.