Heteronormatiflik, queer kuramın temel kavramlarından
biridir ve Judith Butler'ın heteroseksüel matriks24 ifadesine da-
yanmaktadır. Buna ek olarak, heteronormatifliğin eleştirisi Michel Foucault'nun söylem ve iktidar kuramlarına da başvur-
maktadır. 25
Heteronormatiflik kavramı heteroseksüelliği temel bir ikti-
dar ilişkisi olarak tanımlar. Dolayısıyla heteronormatiflik, yal-
nızca bütün önemli toplumsal ve kültürel alanları değil,
özneleri de kaplamaktadır. İnsanların bedenlerini birbirinden
kesin hatlarla ayrılmış iki cinsiyete böler; aynı anda arzularını
da karşı cinse yönlendirir (heteroseksüel matriks). "Kavram
yaygın olarak cinsiyet ve cinselliğin karşılıklı ilişkisine işaret
eder ve hakim cinsiyet söyleminin pek çok bakımdan hetero-
seksüelleştirildiğini vurgular"(Hartmann vd. 2007, s. 9).
Cinsiyet söylemi, heteroseksüel arzunun doğal ve normal
olduğu fikrine dayanmaktadır. Buna bağlı olarak, heterosek-
süelliğin toplumca zorlanmış normallik olduğu ve sözel olan
veya olmayan davranışlar yoluyla ifade edildiği düşünceleri ve
"sağlıklı" beden ve münasip sosyal davranışların yanı sıra nor-
malleşmiş kimlik isnatları üzerine normatif varsayımları orta-
ya çıkar.
"[ ... ] Heteroseksüel cinselliğin ve arzu kuruluşunun sözü-
mona normalliğine, eşcinselliğin ve biseksüelliğin ve hatta
transgender, transseksüel veya interseksüel bedenselliklerin
inşası tüm sapkınlığıyla eşlik eder" (Hartmann vd. 2007, s. 9).
Bu demektir ki, her norm, norm olarak tanımlanabilmek için
bir sapkına ihtiyaç duyar.
Heteroseksüellik kavramı, bireye ait cinsel yaşamı düzenle-
yen normu tariflemesinin ötesinde "heteroseksüelleştirilmiş
cinsiyet ilişkilerinin toplumsal süreçler ve kurumlar için olan
anlamını işaret eder" (Hartmann vd. 2007, s. 9).
Foucault'nun söylem kavramıyla ilişkili olarak heteronor-
matiflik kavramının kendisi de eleştirel olarak ele alınmalıdır, zira bu kavram da yine söylemde yeniden üretilen bir norma
vurgu yapar.
Eleştirel heteronormatiflik çalışmaları hala yeni bir disip-
lindir. Queer kuramda olduğu gibi, güncel araştırmalar ço-
ğunlukla cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve arzu üzerinedir. Irk
öğesi de yavaş yavaş görüş sahasına gelmektedir, çünkü "ırk-
çılık ve sınıf ilişkileri de heteronormatif şekillenmekte; kültü-
rel imgeler ve somut deneyimler heteronormatif ikili cinsiyet
sisteminden kendilerince etkilenmektedir" (Wagenknecht
2007, s. 17).
Tekeşlilik normu, keza toplumsal tabakalaşma, yaşlılık,
mülkiyet ve bedensel sağlık gibi konular nadiren eleştirel hete-
ronormatiflik çalışmalarında işlenmektedir