Nefis. Rafımda aylarca bekleyen ama beklediğine de değen derin bir efsane. Yaşar Kemal'in yalın ama gürül gürül akan şelale gibi güçlü anlatım tarzıyla hikayeye hemen adapte oluyorsunuz. Sizi alıp götürürken zengin ama yormayan betimlemeleriyle Gülbahar'ın yanında zindanda oluyorsunuz. Yeri geliyor paşanın atını arayan askerlerle beraber oluyorsunuz. Üstadın üslubu, üstatlığın hakkını verircesine olduğundan mekan, dil, olay yönünden kitaba bağlanmanız hızlı oluyor. Olaylar bir paşanın atının Ağrı Dağı'nda yaşayan halktan Ahmet'in yanına gitmesiyle başlar. İncecik eserde kendisine Hak tarafından gönderilen atın geri alma- koruma mücadelesinin arasında sızan aşk hikayesini okuyorsunuz. Maceradan maceraya koşarken gerçek aşığın kim olduğunu, Gülbahar'ın Ahmet'e olan yüksek sadakatini sorguluyor insan. Memo'nun hikayeye ilmek ilmek atılan yüreğinin hikayesini de hissediyorsunuz. Son sayfaları çevirirken efsanenin derinliğine imza atacak olaylar gelişiyor ve içimizde buğulu, derin bir his bırakıyor. Araba yolculuğu sırasında bir solukta okudum. Bitirirken de Yaşar Kemal'in topraklarımız için ne denli önemli bir romancı olduğunu bir kez daha anladım. Yaşar Kemal'in kalemiyle tanışmak isteyenler, kendini farklı ve geleneksel atmosferin içine atmak isteyenler ve okumak isteyenler için güzel bir eser olacağına inanıyorum. Herkese keyifli okumalar diliyorum.

Ağrıdağı Efsanesi · Yapı Kredi Yayınları · 202228bin okunma

·

43 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meryem