Cengiz Aytmatov'un Yüzyüze isimli hikayesi, bir Kırgız köyünde ülkede patlak veren savaştan sonra erkeklerin askere alınması neticesinde hayatlarını tek başlarına idare etmek zorunda olan kadınları, onların çektikleri çileleri ve bir lokma ekmek için yaşadıkları zorlukları anlatıyor.
Bu kadınlardan bir tanesi de Seyde'dir. Çocuğuna hamile olduğu vakit kocası İsmail askere gider. Küçücük bebeği ve kaynanasına bakmak için çalışıp durur Seyde. Seyde, cesaret ve fedakarlık timsali olarak çıkar karşımıza. Topladığı buğday tanelerinden ekmek yapmaya çalışan, her türlü meşakkate rağmen yılmayan Seyde...
Ve buna karşılık savaştan kaçıp bir mağaraya saklanan, cephede savaşan erkeklerin cesaretinden nasiplenmemiş İsmail...
Yaşadığı zorlukların üstüne bir de İsmail'in savaştan kaçması eklenir. Daha çok çalışıp kendi yemeğinden artırıp İsmail'e götürmeye başlar ama İsmail artık eski İsmail değildir.
Savaşı ve yaşanan zorluğu atmış dört sayfaya fazlasıyla sığdırmış yazar. Yaşanan zorlukları okurken hissetmemek bence mümkün değil. Yazar kitabında okuyucuya birçok duyguyu fazlasıyla tattırıyor.
Okuyacak olan arkadaşlara şimdiden iyi okumalar dilerim:)