"Ütopya, mekanın varolan halinden kurtarılmış ve en baştan düşsel bir şekilde yapılandırılmış biçimidir. Bu nedenle ütopyalar mekansal organizasyonların neredeyse tümünü belirler ve betimler. Konutlardan binalara, iş yerlerinden tarlalara, caddelerden sokaklara, şehrin merkezinden sınırlarına kadar, kentin tüm mimarisinin ütopya çerçevesinde nasıl inşa edileceğini doğrudan kurgular. Böylece kentler, ideal toplumu yaratan izdüşümler olma özelliği kazanırlar. Her kent özünde biraz ütopyadır ve her ütopya da çoğunlukla bir kenttir."