Kapitalizm çıplak yaşamı mutlaklaştırır. İyi yaşam onun telos'u değildir. Biriktirme ve büyüme zorlaması tam da, mutlak bir kayıp olarak görülen ölüme karşıdır. Aristoteles için saf sermaye edinimi, iyi yaşamı değil sadece çıplak yaşamı dert edindiği için alçaktır: "Buna göre bazı insanlar bunu ev idaresinin ödevi olarak görür ve devamında kişinin ya elindeki serveti koruması ya da sınırsızca çoğaltması gerektiği görüşünü savunurlar. Bu düşüncenin temelinde gayretle yaşama çabası vardır, iyi bir yaşam sürdürme çabası değil."