Şeyma WATERBAŞIHerkesin bu kitap hakkında az çok bir tahmini vardır diye düşünüyorum :))
Fakat ben bu incelememde düşmanca söylemlerden ziyade neden eleştirildiğine değinmek istiyorum. Yani doğrudan "Bu ne böyle, saçmalık!" Yazmak yerine, dolaylı yollarla bu cümlelere sizi götüreceğim.
Pek ünlüleri takip eden biri değilimdir. Herhangi birine karşı fanlığım da yoktur. Zaten birinin fanı olmak iyi değil diye düşünüyorum. Zira bir zaman sonra o hayranlık içinde kaybolup yanlışlara bile alkış tutacak hale gelebiliriz. Normalde hoşlanmayacağımız bir davranışı idol haline getirdiğimiz ünlü yapınca destek yağmuruna tutmak, yanlış olduğunu bile bile görmezden gelme durumu korkunç. İnsana kendi çizgilerini kaybettirir. Bu yüzden her şey dozunda olması gerek. Hayranlık da, nefret de...
Kaldı ki, takip etmediğim, tanışmadığım birine karşı da o kadar gaddar değilimdir. Bir ünlünün fotoğrafı altına "Yüzün gözün botoks, photoshop var, görgüsüz, gösteriş meraklısı" gibi şeyler de yazmam etmem. Banane... Ne yaparsa yapsın. Öyle değil mi?
Siz de yapmayın olmaz mı :) Karşıdaki kişinin topluma yahut bir insana zarar verecek bir davranışını görmediğiniz taktirde sırf yaptığı sürekli paylaşımlar yüzünden, hayatından kesitler görüp eleştirmeyin.
Çünkü o kesitlerin daima bir perde arkası da var. Para, ün, başarı... Amenna. Fakat bunları taşıyan kişi de bir insan? Sizin bizim gibi tıpkı. Yalnız biraz fazla imkanları var.
Bilmiyorum belki yorumları fazla takmıyorlardır ama ben duygusal yaklaşıyorum olaya :d
Neyse uzatmadan konumuza dönelim.
Şeyma Subaşı'nı da takip etmiyorum. Acun'un eski eşi olması ve Mısırlı milyader yeni eşi dışında tanımıyorum pek. Ha bir de duyduğum kadarıyla Instagramda, Ömer Seyfettin'den daha fazla hikayesi varmış ;)
Kitabı içerisinden en çok paylaşılan ve dalga konusu olan "Herkesi Mutlu Edemezsin Çünkü Pizza Değilsin." alıntısına denk geliyordum hep. Ve alıp okuyayım dedim... Tabii pdf olarak canım.
Aslında Şeyma Subaşı kötü şeyler yazmamış. İçini dökmüş samimi bir dille... Peki neden eleştiriyoruz? Çünkü mesele Şeyma Subaşı'nın içeriği değil. Mesele bunların bir kitap olamaması. Evet, bu bir kitap değil. Olmamalı. Olamaz. Şeyma Subaşı da yazar değil. Bunlar birer gerçek. 28 yaşında biri, ünlü, hayatından görüldüğü kadarıyla memnun bir insan otobiyografi yazmamalı. Zaten yazacak bir şey de bulamadığı için saçmalamış ya.
Bunları bir video çekip anlatsa çok beğenilebilir sevdikleri tarafından. Ya da Instagram postu halinde paylaşabilir. Gerçekten bu yazdıkları o cinsten çünkü. Kitap dersem eğer nice esere saygısızlık olur. O yüzden kitap demiyorum, iç dökme diyorum. Can sıkıntısı... Yayınevi daha suçlu hatta. Sırf ortada bir şöhret var diye kitap basılırsa edebiyatın vah haline... Gerçi her şeye paranın pisliği bulaşmadı mı?..
Ah ah. Şeyma hanım, bu kitabın içindeki sohbetinizi bir başka mecrada, mümkün olursa yazılı bir kaynak olaksızın bir yerde sevdiklerinize sunsanız da, bu kitaba giden kağıtları alıp bir Tutunamayanlar, Erbainler yapsak olmaz mı?
Ağaçlar daha mutlu olur :))
Öhöm öhöm çok uzattım farkındayım. Son bir şey daha söyleyip gidiyorum.
Okumak isterseniz bana yazın pdf olarak atayım size. Sakın para vermeyin. Hatta bu uyarı kamu spotu olarak yayımlanmalı.
Edebiyatı ne zaman ticaretten sıyırırsak o zaman yaşatabiliriz.
Hakan değilsin