Samipaşazade Sezai / Küçük Şeyler
Küçük Şeyler sıradan insanın başına gelmesi muhtemel sıradan olayları, acıları, ümitleri, hayal kırıklıklarını, yani kimi hayat gerçeklerini ve bu gerçekler karşısında yaşanan duyguları ele alıyor. Ağaçların kesilmesine üzüntü duymamız, kuş sesleriyle neşelenip aşk uğruna acı çekmemiz, bir tebessümle umutlanıp kurduğumuz hayallerin yıkılıvermesi gibi olağan ama okuru derinden etkilemeyi başaran hikâyelerdir bunlar. Türk edebiyatına modern anlamda hikâyenin ilk örneklerini kazandıran Samipaşazade Sezai, Küçük Şeyler için yazdığı önsözde, neyin anlatıldığının değil, nasıl anlatıldığının önemli olduğunu vurgulayarak hikâyenin gücünün ayrıntıda gizli olduğunu ve güzel yazıldığı sürece basit konuların da önem kazanacağını söyler.
“Küçük Şeyler” Yazarın okuduğum ilk kitabı. Birbirinden farklı dokuz hikâyeden oluşuyor. Beni ilk etkileyen kitabın adıydı, önsözü okuduğumda ise daha çok merak uyandırmıştı. Yazarın anlatımını gerçekten çok beğendim ve herkesin okunmasını tavsiye ediyorum.
Kitabı okurken film şeridi gibi gözünüzde canlanıyor her şey.
Beni en çok etkileyen ise “Kediler ve Pandomima” hikayesi oldu.
#kediler hikayesinde otuz üç senelik evliliği ile karısı'nın çok sevdiği kedileri arasında sıkışmış bir adamın öyküsünü anlatıyor. Okurken keyif aldığım ve yüzümde tebessüm oluşturan bir hikayeydi. kadının kedilerine olan bağlılığı, kedilerin evin her yerini sahiplenmesi ve adamın evde kendine ait bir alan bulamaması bu hikayede iki tarafında kendine göre haklı yanları olsa da ben biraz adama hak verdim arkadaşlar.
Pandomima'dan ise küçük bir alıntı bırakıyorum.
“Odaya girer girmez herkes gülüşmeye başladı. Çünkü Pascal, asılmış bir adam taklidi yaparak o meşhur maharetiyle dilini çıkarmıştı.
Hayatında herkesi güldürdüğü gibi ölümünde de kimseyi ağlatmayan zavallı Pascal'ın bu sefer ki hali taklit değil, ölüm kadar hakikatti."
Ceyda 
Küçük Şeyler 
Samipaşazade Sezai
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.