Gönderi
bünyesel çatışmalarımız
Haset, haz alabilme ve şükran duyabilme yetimizi ketlediği gibi en büyük günahlardan biridir ve hatta Chaucer hasetin en büyük günah olduğunu zira bütün öbür günahlar bir erdeme karşı günah işlerken haset ise her türlü iyiye ve erdeme karşı günah işler diye düşünür Vaizin Öyküsü'nde. Fakat sadece günahçıl değil hasret kalıcı ve ısrarcıdır da. Klein ambivalans içgüdüler çalışmasıyla haseti incelediği bu kitapta bebeğin memeyle tanışması ve ilişkilenmesinden bahseder önceleyin.
Paranoid-şizoid konumun bölücü eğilimlerinin insandaki rahatızlığı nefret kapasitesiyle anlaşılır, kişi aynı zamanda sevebilirlik yönünden de ketlenmiştir (Tabii ki bu koşullar suçluluk duygusu ve zulmedilme arzusunun tam olarak kökleştiği yerlerdir.)tam da bu noktada şükran ve haz yetileri sevmeyi mümkün kılar, bölünmüş benlik sevmek ile iyileşir. Ne kadar Hristiyan öğretisi akla gelse de sevmekle iyileşmekte evrensel bir seziş vardır. ''Seviyorum'' aynı zamanda ''İyi ve kötü arasında ayrım yapabiliyorum'' demektir.
Metis'in Ötekini Dinlemek serisine zaman zaman dönüyorum ve her seferinde dolu ve bitkin bir kafayla ayrılıyorum. Klein gibi öncü bir pikanalistin nesne ilişkileri kuramıyla tanışmak, temas edilmesi zor erken dönemleri gözümde canlandırmak fazlasıyla yorucu idi. Fakat takipçilerinin de dediği gibi ''Sözcükler olmadan bir kavrayışa duyulan sonsuz özlem''dir bu.
Son olarak Hölderlin'in de dediği gibi: ''Bizler hiçbir şeyiz; aradığımızsa her şeydir.''
·
117 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.